View allAll Photos Tagged Sebat

Bursaspor - Akçabat Sebat (06-07)

Öncebeci de, Nazımbey Mahallesi’nde, Ulucanlar Caddesi üzerinde, Kardeşler Sokakta, Mimar Sinan Meydanında bulunmaktadır.

Anadolu Beylerbeyi Cenabi Ahmed Paşa tarafından H.973 (1565) de yaptırılmıştır.

“Teskeret-ül-Ebniye” de, Mimar Sinan veya onun çırakları tarafından yapıldıığı söylense de, inandırıcı değildir.

Kitabelerinde; H.1217 (1802) de ve daha sonra da H.1305 (1887) de Abdülcelilzade Hidayet tarafından onarılmış olduğu yazılıdır.

Ankara’nın Cumhuriyet öncesi camilerinin en güzeli ve klasik Osmanlı Cami Mimarisinin Ankara’da yegane temsilcisidir.

Tek kubbelidir.

Tamamı kesme Ankara taşı kullanılarak, çok dikkatli bir işçilikle yapılmıştır.

İçten içe 13.90 m. kare planlıdır.

Meyilli bir arazi üzerinde yapılmış olduğundan Kıble cephesi kuzey cepheye nazaran daha yüksektir.

Kuzey cephedeki dört mermer sütunlu ve üç kubbeli son cemaat yeri zeminden yüksekte olup, üç büyük sivri kemerlidir.

Revakın ortasındaki kubbe yanlardaki iki kubbeden daha yüksektir.

Mermer sütunlar üzerindeki sütun başlıkları klasik Osmanlı sütun başlıkları şeklinde olup büyük sivri kemerler renkli taştan yapılarak camiinin cephe görünüşü zenginleştirilmiştir.

Son cemaat yerinin orta kubbesi yanlardakilerden biraz daha geniş ve yüksektir.

Sütunlar üzerindeki başlıklar, gergi demirleri ile birbirlerine bağlanmışlar. Orta kubbe esas genişliğinden biraz daha az olduğundan kubbe eteğinde kalan boşluklar baklavalarla süslenmiştir.

Yanlardaki küçük kubbelerin intikalleri ise pandantiflidir.

Üçgen şeklindeki son cemaat yerinin orta bölümüne açılan cümle kapısı birbirine geçmiş geometrik şekillerle süslü bir taş bordür çevirmekte ve bir sıra palmetle nihayetlenmektedir.

Portal nişinin iki yanını beş kenarlı ve üzerleri mukarnaslı iki yan niş süsler.

 

Yay kemerli kapı üzerinde bulunan kitabede; “Asafı Sultan Süleyman Cem Cenap Ahmed Paşa – Eyledi tamir ve yaptı der cihan hayrulenam – Ola yarab bu bina sabit cu kutp ender sebat – Badii zilli aliyeş bir ehli alem müstedam – Bu humayun camiin itmamına Mahfi dedi – İşte tarih ey bina secdegahı husu am – sene H.973 (1565)” yazılıdır.

 

Büyük kapı simetrik süsler ile bezenmiştir.

Portal nişinin üzeri zengin stalaktifli olup üstte sarkıt şeklinde iki püskülle süslenmiştir.

Kapının iki yanında son cemaat yerine açılan silmeli dört dikdörtgen pencere yer almaktadır ki, bu pencerelerin üzerleri sivri kemer alınlıklı olup, pencereler arasına son cemaat yerinin mihrapiyeleri yerleştirilmiştir.

İki kademe halinde yükselen kesme taştan yapılmış beden duvarları üzerinde pencereler sivri kemer alınlıklıdır.

Dış ve iç pencereler iç mekanı fazlasıyla aydınlatır.

Kubbe kasnağında da 16 pencere vardır.

Kuzeybatı köşedeki minare üst üste iki kademeli kaidesi ve kaideleri takiben renkli taştan üçgen satıhlara ayrılmış pabuç üzerinde yükselen minare gövdesi 16 kenarlı olarak yapılmıştır.

Minaresi kubbeler ile çok uygundur.

Duvarlar üzerinde biraz daha içerden devam eden kubbe kasnağı yukarı doğru hafif oval ve silindire yakındır.

Kasnak üzerindeki yarım kürevi kubbe ile birlikte kasnak tamamen kurşunla kaplanmıştır.

Her iki kademesi de silmelerle nihayetlenen beden duvarları üzerinde pencereler, doğu ve batı cephelerde birinci sırada beş, kuzey ve güneyde ikişerden dört adettir.

İkinci ve üçüncü sırada ise sivri kemerli ve içeri alçı şebekeli pencereler yer almaktadır.

Kalın taş duvarlardan içte, köşelerdeki büyük tromplarla kasnağa geçilmekte olup, trompların içleri tepe noktasında birleşen yivlerle donatılmıştır. Beden duvarları, trompları altında pahlı bir silem bütün kenarları dolaşır. Kasnak altında 8 küçük pandantiflerin üzerini çenber şeklinde ikinci bir silme çevirmektedir. Kubbe eteğinde küçük bir galeri yer almakta, kubbenin uzantısı şeklinde görülen kubbe kasnağında içleri alçı şebekeli ve renkli camlı 16 penceresi bulunmaktadır.

Mihrap, minber ve Müezzin Mahfeli mermerden yapılmıştır.

 

Mihrap :-

Kıble duvarı ortasında beden duvarlarından hafif çıkıntı teşkil eden mihrapı çok sade ve beyaz mermerden yapılmıştır. Beş kenarlı mihrap nişinin üzeri kademeli olarak daralmakta ve stalaktitlerle, niş köşe dolguları iki küçük rozetle süslenmektedir. Mihrap nişinin etrafı iki sıra sade bordürle çevrilmekte ve mihabın üst kenarında bir sıra palmet yer almaktadır.

Mihrapın sağında gene beyaz mermerden yapılmış minber bulunmaktadır ki mücessemliği yanında sadeliği ilk anda dikkati çekmektedir. Mutena bir sanat anlayışı içinde kenar profillerden başka hiç bir dekoratif unsur göstermeyen minber in merdiven altı üçgen panosunun alt kısmı, küçük dikdörtgenler içine alınmış, dört tane kırık sivri kemerli açıklıklarla ayrı bir güzellik kazanmış ve yeknasak görünüş yok edilmiştir. Hutbe yeri altında iki açıklık bırakılmış olup bunlardan alttaki sivri kemerli ve geçit teşkil etmekte üstteki ise kırık sivri kemerli ve tezyini mahiyettedir.

Camiinin kuzeybatı köşesinde mermer sütunlu ve iki kat halinde teşkil olunmuş müezzin mahfelinin ikinci katının kenar korkulukları ajurlu ve geometrik geçmeli olarak yapılmıştır.

Kuzey duvarında cümle kapısının iç kısmı beden duvarlarından çıkıntı teşkil etmekte olup kapının yay kemeri kırmızı beyaz taştan yapılmış ve üstte bir sıra palmet ile süslenmiştir.

Camiinin içi, alt sıra pencerelerin alınlıkları, ikinci sıra pencerelerin etrafı pandatifler ve kubbenin orta kısmı kalem işleri ile süslenmiştir. Kubbe ortasında, orta göbekten çıkan ışınsal kollu motifler kubbe eteğini çeviren bordüre kadar kubbeyi adeta dilimlere ayırmaktadır. Kubbe eteğinde ve kasnaktaki pencerelerin etrafında da bulunan kalem işlerinde, mercan kırmızısı, lacivert, turuncu, sarı ve pek az yeşil renkler kullanılmıştır. Bu kalem işlerinden sadece kubbe ortasındakiler orijinal olup, diğerleri sonraki tamirler esnasında yapılmıştır.

Orta göbek üzerinde içiçe beş bordür yer almakta olup, en ortada kırmızı bir zemin üzerine işlenmiş arabeskler bulunur. Bunu takiben, yanyana dizilmiş hatayilerden ikinci bir bordür ve en dışta örgülü dar bordür orta göbeği meydana getirmektedir. Orta göbeğin etrafında uçları palmetli ışınlar birer pencere atlayarak pencere üzerlerine kadar uzanır. Örgülü küçük madalyonlar ve aralarındaki kartuşların teşkil ettiği ışınlar arası ikişer rozetle süslenmiştir.

Camiinin kıble yöndeki ikinci sıra pencereleri renkli camlı alçı şebekelerle kapatılmış olup, mihrapın tam üzerinde yuvarlak bir alçı pencere bulunmaktadır.

Mihrap, minber ve müezzin mahfeli mermerden yapılmış olup, mükemmel mimari eserlerdir.

Costume by www.mackiemesser.es

Photo: www.josemanchado.es

 

The Fifth Element is my favourite movie ^^

Öncebeci de, Nazımbey Mahallesi’nde, Ulucanlar Caddesi üzerinde, Kardeşler Sokakta, Mimar Sinan Meydanında bulunmaktadır.

Anadolu Beylerbeyi Cenabi Ahmed Paşa tarafından H.973 (1565) de yaptırılmıştır.

“Teskeret-ül-Ebniye” de, Mimar Sinan veya onun çırakları tarafından yapıldıığı söylense de, inandırıcı değildir.

Kitabelerinde; H.1217 (1802) de ve daha sonra da H.1305 (1887) de Abdülcelilzade Hidayet tarafından onarılmış olduğu yazılıdır.

Ankara’nın Cumhuriyet öncesi camilerinin en güzeli ve klasik Osmanlı Cami Mimarisinin Ankara’da yegane temsilcisidir.

Tek kubbelidir.

Tamamı kesme Ankara taşı kullanılarak, çok dikkatli bir işçilikle yapılmıştır.

İçten içe 13.90 m. kare planlıdır.

Meyilli bir arazi üzerinde yapılmış olduğundan Kıble cephesi kuzey cepheye nazaran daha yüksektir.

Kuzey cephedeki dört mermer sütunlu ve üç kubbeli son cemaat yeri zeminden yüksekte olup, üç büyük sivri kemerlidir.

Revakın ortasındaki kubbe yanlardaki iki kubbeden daha yüksektir.

Mermer sütunlar üzerindeki sütun başlıkları klasik Osmanlı sütun başlıkları şeklinde olup büyük sivri kemerler renkli taştan yapılarak camiinin cephe görünüşü zenginleştirilmiştir.

Son cemaat yerinin orta kubbesi yanlardakilerden biraz daha geniş ve yüksektir.

Sütunlar üzerindeki başlıklar, gergi demirleri ile birbirlerine bağlanmışlar. Orta kubbe esas genişliğinden biraz daha az olduğundan kubbe eteğinde kalan boşluklar baklavalarla süslenmiştir.

Yanlardaki küçük kubbelerin intikalleri ise pandantiflidir.

Üçgen şeklindeki son cemaat yerinin orta bölümüne açılan cümle kapısı birbirine geçmiş geometrik şekillerle süslü bir taş bordür çevirmekte ve bir sıra palmetle nihayetlenmektedir.

Portal nişinin iki yanını beş kenarlı ve üzerleri mukarnaslı iki yan niş süsler.

 

Yay kemerli kapı üzerinde bulunan kitabede; “Asafı Sultan Süleyman Cem Cenap Ahmed Paşa – Eyledi tamir ve yaptı der cihan hayrulenam – Ola yarab bu bina sabit cu kutp ender sebat – Badii zilli aliyeş bir ehli alem müstedam – Bu humayun camiin itmamına Mahfi dedi – İşte tarih ey bina secdegahı husu am – sene H.973 (1565)” yazılıdır.

 

Büyük kapı simetrik süsler ile bezenmiştir.

Portal nişinin üzeri zengin stalaktifli olup üstte sarkıt şeklinde iki püskülle süslenmiştir.

Kapının iki yanında son cemaat yerine açılan silmeli dört dikdörtgen pencere yer almaktadır ki, bu pencerelerin üzerleri sivri kemer alınlıklı olup, pencereler arasına son cemaat yerinin mihrapiyeleri yerleştirilmiştir.

İki kademe halinde yükselen kesme taştan yapılmış beden duvarları üzerinde pencereler sivri kemer alınlıklıdır.

Dış ve iç pencereler iç mekanı fazlasıyla aydınlatır.

Kubbe kasnağında da 16 pencere vardır.

Kuzeybatı köşedeki minare üst üste iki kademeli kaidesi ve kaideleri takiben renkli taştan üçgen satıhlara ayrılmış pabuç üzerinde yükselen minare gövdesi 16 kenarlı olarak yapılmıştır.

Minaresi kubbeler ile çok uygundur.

Duvarlar üzerinde biraz daha içerden devam eden kubbe kasnağı yukarı doğru hafif oval ve silindire yakındır.

Kasnak üzerindeki yarım kürevi kubbe ile birlikte kasnak tamamen kurşunla kaplanmıştır.

Her iki kademesi de silmelerle nihayetlenen beden duvarları üzerinde pencereler, doğu ve batı cephelerde birinci sırada beş, kuzey ve güneyde ikişerden dört adettir.

İkinci ve üçüncü sırada ise sivri kemerli ve içeri alçı şebekeli pencereler yer almaktadır.

Kalın taş duvarlardan içte, köşelerdeki büyük tromplarla kasnağa geçilmekte olup, trompların içleri tepe noktasında birleşen yivlerle donatılmıştır. Beden duvarları, trompları altında pahlı bir silem bütün kenarları dolaşır. Kasnak altında 8 küçük pandantiflerin üzerini çenber şeklinde ikinci bir silme çevirmektedir. Kubbe eteğinde küçük bir galeri yer almakta, kubbenin uzantısı şeklinde görülen kubbe kasnağında içleri alçı şebekeli ve renkli camlı 16 penceresi bulunmaktadır.

Mihrap, minber ve Müezzin Mahfeli mermerden yapılmıştır.

 

Mihrap :-

Kıble duvarı ortasında beden duvarlarından hafif çıkıntı teşkil eden mihrapı çok sade ve beyaz mermerden yapılmıştır. Beş kenarlı mihrap nişinin üzeri kademeli olarak daralmakta ve stalaktitlerle, niş köşe dolguları iki küçük rozetle süslenmektedir. Mihrap nişinin etrafı iki sıra sade bordürle çevrilmekte ve mihabın üst kenarında bir sıra palmet yer almaktadır.

Mihrapın sağında gene beyaz mermerden yapılmış minber bulunmaktadır ki mücessemliği yanında sadeliği ilk anda dikkati çekmektedir. Mutena bir sanat anlayışı içinde kenar profillerden başka hiç bir dekoratif unsur göstermeyen minber in merdiven altı üçgen panosunun alt kısmı, küçük dikdörtgenler içine alınmış, dört tane kırık sivri kemerli açıklıklarla ayrı bir güzellik kazanmış ve yeknasak görünüş yok edilmiştir. Hutbe yeri altında iki açıklık bırakılmış olup bunlardan alttaki sivri kemerli ve geçit teşkil etmekte üstteki ise kırık sivri kemerli ve tezyini mahiyettedir.

Camiinin kuzeybatı köşesinde mermer sütunlu ve iki kat halinde teşkil olunmuş müezzin mahfelinin ikinci katının kenar korkulukları ajurlu ve geometrik geçmeli olarak yapılmıştır.

Kuzey duvarında cümle kapısının iç kısmı beden duvarlarından çıkıntı teşkil etmekte olup kapının yay kemeri kırmızı beyaz taştan yapılmış ve üstte bir sıra palmet ile süslenmiştir.

Camiinin içi, alt sıra pencerelerin alınlıkları, ikinci sıra pencerelerin etrafı pandatifler ve kubbenin orta kısmı kalem işleri ile süslenmiştir. Kubbe ortasında, orta göbekten çıkan ışınsal kollu motifler kubbe eteğini çeviren bordüre kadar kubbeyi adeta dilimlere ayırmaktadır. Kubbe eteğinde ve kasnaktaki pencerelerin etrafında da bulunan kalem işlerinde, mercan kırmızısı, lacivert, turuncu, sarı ve pek az yeşil renkler kullanılmıştır. Bu kalem işlerinden sadece kubbe ortasındakiler orijinal olup, diğerleri sonraki tamirler esnasında yapılmıştır.

Orta göbek üzerinde içiçe beş bordür yer almakta olup, en ortada kırmızı bir zemin üzerine işlenmiş arabeskler bulunur. Bunu takiben, yanyana dizilmiş hatayilerden ikinci bir bordür ve en dışta örgülü dar bordür orta göbeği meydana getirmektedir. Orta göbeğin etrafında uçları palmetli ışınlar birer pencere atlayarak pencere üzerlerine kadar uzanır. Örgülü küçük madalyonlar ve aralarındaki kartuşların teşkil ettiği ışınlar arası ikişer rozetle süslenmiştir.

Camiinin kıble yöndeki ikinci sıra pencereleri renkli camlı alçı şebekelerle kapatılmış olup, mihrapın tam üzerinde yuvarlak bir alçı pencere bulunmaktadır.

Mihrap, minber ve müezzin mahfeli mermerden yapılmış olup, mükemmel mimari eserlerdir.

Bursaspor - Akçabat Sebat (06-07)

Sebats santai di tengah Pandemi

Costume by www.mackiemesser.es

Photo: www.josemanchado.es

 

The Fifth Element is my favourite movie ^^

Sebats santai di kala berbuka

Sebats santai di kala berbuka

Sebat di sela jeda usai bekerja.

Sebat bareng di teras toko tembakau Menantu, Yogyakarta.

Costume by www.mackiemesser.es

Photo: www.josemanchado.es

 

The Fifth Element is my favourite movie ^^

Doktor memulakan syarahannya dengan membawa para hadirin memikirkan sejenak dengan hadith yang maknanya sedikit sebanyak “Dalam diri-diri kamu ada kebesaran Tuhan”. Doktor menyuruh kita melihat kedua tapak tangan dan perhatikan garis-garis di tapak tangan kita. Garisan-garisan di tangan kiri menunjukkan angka 8 dan 1 dalam Bahasa Arab dan tangan kanan 1 dan 8 dan membawa ke jumlah 81 + 18 == 99 iaitu bilangan nama Allah.

 

Berikut adalah antara intipati syarahannya secara ringkas:-

 

1. Cara makan, kenapa kita gunakan tangan? Mengikut cara Rasulullah s. a. w, beliau akan menggaulkan lauk dan nasi dengan tangan kanannya dan kemudian membiarkan sebentar, lalu Rasullah saw akan mengambil sedikit garam menggunakan jari kecilnya(yg last tu), lalu Rasullah saw akan menghisap garam itu. Kemudian barulah Rasulullah makan nasi dan lauknya.

 

Mengapa? Kerana kedua belah tangan kita ada mengeluarkan 3 macam enzim, tetapi konsentrasi di tangan kanan kurang sedikit dari yg kiri. Ini adalah kerana enzim yg ada di tangan kanan itu merupakan enzim yang dapat menolong proses penghadaman (digestion), ia merupakan the first process of digestion.

 

Mengapa menghisap garam? Kerana garam adalah sumber mineral dari tanah yg diperlukan oleh badan kita. Dua cecah garam dari jari kita itu adalah sama dgn satu liter air mineral. Kita berasal dari tanah maka lumrahnya bahan yang asal dari bumi (tanah) inilah yg paling berkhasiat untuk kita.

 

Kenapa garam? Selain dari sebab ia adalah sumber mineral, garam juga adalahpenawar yang paling mujarab bagi keracunan, mengikut Dr, dihospital-hospital , the first line of treatment for poisoning adalah dengan memberi Sodium Chloride, iaitu GARAM.

 

Garam juga dapat menghalang sihir dan makhluk-makhluk halus yang ingin menggangu manusia.

 

2. Cara Rasulullah mengunyah – Rasulullah akan mengunyah sebanyak

40 kali untuk membiarkan makanan itu betul-betul lumat agar perut kita senang memproseskan makanan itu.

 

3. Membaca Basmalah(Bismillahi rrahma Nirrahim). Membaca Basmalah sebelum makan untuk mengelakkan penyakit. Kerana bakteria dan racun ada membuat perjanjian dengan Allah swt, apabila Basmalah dibaca maka bakteria dan racun akan musnah dari sumber makanan itu.

 

Cara Rasulullah minum. Janganlah kita minum berdiri walaupun ia makruh tetapi ia makruh yang menghampiri kepada haram. Jangan kita minum dari bekas yg besar dan jangan bernafas sedang kita minum. Kerana apabila kita minum dari bekas yg besar, lumrahnya kita akan meneguk air dan dalam proses minum itu, kita tentu akan bernafas dan menghembuskan nafas dari hidung kita. Kerana apabila kita hembus, kita akan mengeluarkan CO2 iaitu carbon dioxide, yang apabila bercampur dgnairH20, akan menjadi H2CO3, iaitu sama dengan cuka, menyebabkan minuman itu menjadi acidic. Jangan meniup air yg panas, sebabnya sama diatas.

 

Cara minum, seteguk bernafas, seteguk bernafas sehingga habis.

 

Mengapa Islam menyuruh di sebat 100 kali orang belum berkahwin yang berzina, dan merejam sehingga mati org yg sudah berkahwin yang berzina? Badan manusia akan mengeluarkan sel-sel darah putih atau antibiotik yg dapat melawan penyakit. Dansel-sel ini terdapat di daerah tulang belakang, berdekatan dengan sum-sum tulang manusia. Lelaki yang belum berkahwin dia akan dapat mengeluarkan beribu-ribu sel ini, manakala lelaki yang sudah berkahwin hanya dapat menghasilkan10 unit sel ini sehari, kerana antara sebabnya ialah kerana sel-sel lain akan hilang kerana perhubungan suami isteri. Jadi apabila lelaki yang belum berkahwin didapati salah kerana zina hendaklah disebat 100 kali. Ini adalah kerana apabila dia disebat di belakangnya, suatu amaran tentang kesakitan itu akan membuatkan penghasilan beribu sel antibiotik yangdapatmelawan virus HIV jika ia ada di badannya, dengan itu dapatlah antibodi melawan virus HIV itu. Tetapi jika lelaki itu sudah berkahwin, walaupun disebat 100 kali ia akan tetap menghasilkan 10 unit antibodi sahaja, jadi dengan itu hukumannya direjam hingga mati agar dia tidak dapatmerebakkan virus HIV itu.

 

Itulah sedikit sebanyak inti syarahan yg disampaikan oleh Dr Jamnul Azhar. Harap ia akan memberi manfaat pada anda sekalian, dan sedikit informasi yang diberikan oleh Mudarisana, Mudaris Iskandar mengenai Ka’bah.

 

Mengapa ia terletak di Mekah al- Mukarramah dan mengapa ia empat persegi

(cube). Ia terletak di posisinya sekarang kerana setelah dibuat kajian oleh para cendikiawan dari Pakistan dan Arab, didapati, tempat terletaknya Ka’bah sekarang itu, adalah betul-betul di tengah bumi.

 

Mengapa ia empat persegi, ia melambangkan perpaduan ummah yang bergerak maju bersama, equality and unity, tidak seperti bentuk pyramid, dimana ia diumpamakan, seperti hanya seorang pemenang yg berada diatas setelah ia memijak-mijak yang lain. Dan antara lagi sebab mengapa 4 persegi melambangkan 4 imam besar, Maliki, Hambali, Hanafi dan Syafi’i, melambangkan kebenaran keempat-empat Imam tersebut. Sekian buat renungan bersama, Fi amanillah Jazakallah Khairan Kathiran

Sebats santai di kala berbuka

Sebats santai di kala berbuka

Bersantai sambil sebat di sebuah kedai kopi.

Sebats santai di tengah Pandemi

Sebats santai di tengah Pandemi

One Day We Are Not Going To See Like This View Becouse Dubai's Projects

 

Everyday nesma3 3an mashroo3 yedeed oO eb sebat hal mashroo3 yedfnon jez2 mn elba7ar !!

 

oO JeReeB eLBa7aR eB KeBRaH BaYe5TeFy

 

So Are You Ready To Live Without Beachs ?

Sebats santai di tengah Pandemi

Sebats santai di tengah Pandemi

Hattat Necmeddin Okyay ve Nezih Uzel. Hoca'nın Toygar tepesindeki evine her pazar sabahı onbir sularında gidilirdi. Ben de giderdim ama sebat edip hattat olamadım, sadece eski yazı nedir ? öğrendim. Hoca bana bir gün kızdı "sabit olan nâbit olur" dedi ama ben yine adam olamadım. Bu resim çekileli gelecek yıl yarım asır olacak.

Remla Ahmed a one and half year malnourished baby girl and her mother Sebat Awel

Sebats santai di tengah Pandemi

Sebats santai di kala senggang

Warga Desa Sriten, Nglipar, menonton wayang kulit sambil sebat untuk mengusir hawa dingn yang menyengat.

Sebats santai di kala senggang

Sebats santai di kala senggang

bersantai di teras rumah sambil ngopi dan sebat.

Sebats santai di ruang merokok

Ngow salah saboh aksi hukuman bagi yang ka insaf dan ingin taubat nibak Allah SWT nyaow adalah hukum sebat bagi ureng yang berzina yang belum kahwin. jadi bagi adek-adek yang inong bek keu le getanyoe ta dekati zina nyan kaena brok that nibak pandangn Allah dan Masyarakat.

Sebats santai di tengah Pandemi

Sebats santai di tengah Pandemi

Remla Ahmed a one and half year malnourished baby girl and her mother Sebat Awel

Sebats santai di kala senggang

Hoy es un dia bastante especial, un dia hermoso -mágico se podría decir-. MobileCloseUp.com cumple nada más y nada menos que 3 años online, si, TRES AÑOS EN LINEA!.

 

Recuerdo como si fuera ayer cuando prendí mi viejo Celeron de 600MHz para abrir frontpage y luego MSPaint para asi dar paso a uno de los proyectos más interesantes que he realizado en mi corta vida. Recuerdo cuando me senté y vi mi archivo "Sin título.html" y fué ahi cuando dije: - ¿Que hago?, ¿Que voy a crear?, me gustaría hacer una pagina web de reviews como los que hace un sitio llamado Mobile-review.com, ¿Que tal si le pongo a mi proyecto ReviewCL?, mmm, muy generico un nombre más original, tiene que empezar con "Mobile"...¿Pero Mobile qué?, luego miré hacia una mesita que estaba al frente de mi PC y veo una lupa al lado de unos oleos que habia hecho en 2do básico y dije "CloseUp". ¡eureka! "CloseUpMobile" yeah...aps, no...tendria que se MobileCloseUp.

 

Así que empezé a ver que se podia hacer, tenia como gran inspiración lo que habia hecho Radheya (Q.E.P.D.) en Overclockers.cl, un gran foro. Asi que comenzé a acer una pagina en MiArroba y un foro en my-forum.org, posteriormente deseché la idea de hacer algo gratuito y pensé en hacer algo más formal y serio, fué cuando miré mi alcancia de grifo y dije: vamos a tener que invertir un poco de dinero en esto, ingreso a internet (con mis super 128kbps), busco por "Dominios + Hosting" en Google, y me fijé en una oferta en Mercado libre que decía "Dominios.com + Hosting 1GB $8500" inmediatamente Compré, le pedí a mi viejo que depositara la platita (me ahorro la lata de ir en Bici) y en 24 horas ya tenia registrado el dominio que hacia unos meses me tenia dando vueltas en la cabeza: "MobileCloseUp.com", junto a eso venia el hosting que era Dattatec.

 

Tenia un amigo el cual conocia mucho de foros así que lo contacté y desde el primer momento puso toda su disposición para mi humilde proyecto: el es Mr.VIP. Instalé un foro Invision 1.3 y luego le pedí a el si lo podia configurar, lo dejó practicamente tiqui-taca, funcionando y con los foros hechos, tan solo faltaba Spamear otros foros para que conocieran a MCU (el adminsitrador que diga que no ha hecho eso es "un mentirosillo"), mientras Mr.VIP se daba la lata de hacer eso, yo en FrontPage diseñaba una portada para el sitio que tenia elementos muy apreciados por mi en esa epoca: Graficas hechas en MSPaint, código escrito desde la ultima a la primera linea para que solo se leyera en Internet Explorer -no sabia de eso hasta que conocí Firefox- y mucho amor y dedicación (tanto así que me perdí varias fiestas y cumpleaños porque se me iba la hora en el PC).

 

MR Vip en ese entonces reunia a staff para poder llevar adelante el foro y estaba Jinxe, Darkangel, Yorch, Demian.

 

El primer portal que hice para MCU era practicamente in-indexeable, tenia Marcos y no tenia ni una sóla linea de HTML válida para la W3C, así que poco tiempo despues conocí PHP y Freehand, programas que me recomendó un amigo llamado "Lalocool" por MSN. Finalmente dos meses despues de la Beta del sitio hice la un portal en HTML y que luego lo pasaría a PHP, fué ahi cuando ahi cuando decidí tomar el Freehand y hacer un "nuevo monito" para MCU (en mi PC no corria Freehand asi que le pedí el recién estrenado Athlon +2000 de mi hermano) ahi nació "Mobito" que hasta el dia de hoy nos acompaña.

 

Se veia bonito y todo, comenzaba a crecer la comunidad pero como muchos seres humanos "el bichito de la ambición te empieza a picar" y quise tener más y más usuarios y asimismo visitas. Busqué en Google metodos para ser indexeado pronto y "más eficazmente" y me encontré con una tecnica llamada Cloacking que consiste en poner gran cantidad de texto con palabras claves en tu sitio -lo cual era trampa-. Yo veia que a pesar que era una trampa habia surtido efectos en sitios tan conocidos en ese entonces como ZonaNokia asi que lo comenzé a usar, hubo un pequeño peak de visitas en el sitio, pero luego veia que Nadie lo visitaba, dije: ¡Que mierxx está pasando! y fué ahi cuando me di cuenta que Google me habia penalizado y no tenia casi nada indexeado en Google. Decidí mientras que se solucionaba la situación diseñaria la 2.0 del sitio que era más que nada una vitrina de lo que tenia el foro, luego la lanzé y felizmente Google me habia levantado el castigo, fué tan bien recibido que incluso El Mercurio se entero de la existencia de MCU y lo publicó en una columna del Cuerpo A (ciencia y tecnologia). (Para ese entonces teniamos 80 o 90 usuarios registrados)

 

Ahi volvimos a elegir Staff y Pusimos a: Jorbea, Sebat, Txiko, Cojio, Nicjock entre otros y para complementar esta ola de cambios decidí cambiarme de hosting a uno Estado Unidense llamado Hostifex.

 

Ya para el 2006 me fijé que MCU necesitaba un CMS como portal (sistema de manejamiento de contenidos) y llegue a poner MKPORTAL -que hasta el dia de hoy nos acompaña y en un par de semanas le diremos adiós-. Luego comenzamos a tener más visitas 50 visitas diarias, luego 100, incluso me llamaron para que escribiera unos articulos en la revista .NET (¡estabamos bien indexeados porque llegaron a nosotros!). Las visitas iban en aumento, así que decidi plantear una meta al sitio (que en pocas palabras era un deseo muy personal) llegar a los 1000 usuarios para finales del 2006 y efectivamente llegamos a los 1000 usuarios el 31 de diciembre del 2006. (Pocos dias antes de ese 31 de diciembre la empresa de hosting Symbox me habia contactado para ofrecern su auspicio mediante hosting con Enlace nacional y un servidor recién estrenado, sin más, acepté!).

 

En ese entonces -finales 2006- el compañero que me habia acompañado durante mucho tiempo (Mr.VIP) entraba a la Universidad y decidió dejar el cargo de Admin del sitio.

 

El 2007 fué el año en el que MCU salió a la luz:

A principios de año se unió un tipo que seria un factor importante para el Auge en materia de contenido del sitio, el es Takuru (Claudio), el fué el que reformó totalmente la linea editorial del sitio, si bien era un poco acido en sus comentarios eso fue lo que incitaba a la participacion y la discusión en los foros con lo cual ayudó a la madurez de este. Ese año nos llamaron para cubrir algunos eventos y empezabamos a salir en varios Blogs conocidos. Salimos en Gizmodo, Engadget, JustAmp, Mobile-review, IntoMobile y un par de páginas más por algunas noticias y articulos que publicamos y causaron sensación, eso definitivamente queria decir "lo estamos haciendo bien", comenzamos a ser indexeados como se debia y comenzamos a tener más usuarios y más visitas y lo que en un principio eran 100 visitas diarias, se transformaron en 5000 y llegamos a los 3000 usuarios.

 

Y así llegamos a 22 de Febrero del 2008 con un Staff muy sólido y usuarios muy fieles, gracias, muchas pero muchas gracias a todos, a mi familia, a mi hermano -que siempre me apoya-, a mi viejo (por aperrar en todas), a mi vieja por ayudarme y darme buenas vibras, a la Jenny, hamster (Q.E.P.D) por haberme acompañado en las horas de desarrollo del sitio, gracias a Dios y los seres divinos y GRACIAS PERO MUCHAS GRACIAS A TODOS USTEDES por habernos visitado, confiado, por compartir y por estar siempre en las buenas y en las malas. Este es un logro de todos, viva MCU viva Mobito.

 

SALUD!.... nos vemos pronto en la 4.0! y recuerda acompañarnos en nuestro asado de celebración de los 3 años de MCU, lo pasarás muy bien y si eres nuevo ¡que importa!, ve de todas maneras lo pasarás increible.

  

Atentamente:

Exequiel Plaza Ibañez (por 3 años Webmaster de MCU) - eplazai

Sebats santai di tengah Pandemi

Sebats santai di tengah Pandemi

I'm bored senseless of my regular look so here's my Leeloo orange wig and some blue eyes for a nice fun change for everyone.

 

Hope everyone has a great day....night...weekend... :)

Okay, so I just really like how this got blown out in post processing.

Haven't done the Fifth Element in a while.

Thanks to the bunny for helping figure out what to do for orange mania.

Leeloominaï Lekatariba Lamina Tchaï Ekbat De Sebat (AKA Leeloo) from the movie "The Fifth Element"

Sebat Cerutu dari Boyolali.

Djarum Coklat Extra cocok buat sebat setelah makan siang.

1 3 5 6 7 ••• 11 12