View allAll Photos Tagged OttomanArchitecture
Nuruosmaniye Camii Kapalıçarşı'nın Çemberlitaş kapısından çıkar çıkmaz girilen kapının solunda 2 metrelik bir subasman üzerinde görülen ilk barok özellikli cami. Dış avlusunun iki kapısından biri Kapalıçarşı'ya diğeri Çemberlitaş'a açılır.
Mustafa Ağa ve yardımcısı Simon Kalfa (Mimar Simeon) tarafından 1748'de inşasına başlanan cami 1755'de bitmiştir. I. Mahmut zamanında yapımına başlanan cami , III. Osman zamanında Nuruosmani adıyla tamamlanmıştır. Şadırvanı yoktur, önde ve arkada abdestlikleri vardır, ayrıca ek bir abdestlik giriş kapısı karşısında bodrumdadır. Mihrabı çıkıntılıdır.
Yüksek mermer merdivenlerle iki yönden camiye çıkılır. 174 pencerelidir. Müezzin mahfeli cümle kapısı üstündedir. Kare plandaki caminin iç avlusu yarım daire şeklindedir. Avluda bir kütüphane, iki sebil ve bir çeşme bulunur. Ana kubbe 26 m çapındadır ve kasnağında onlarca pencere bulunur. Beş kubbeli son cemaat yeri U biçimindedir. Yapıya bitişik iki şerefeli iki minaresinin taş külahları bulunur.
Caminin ekleri dükkan olmuştur. Külliyesi imaret, türbe, kütüphane, medrese, çeşme, sebil ve dükkanlardır. Nuruosmaniye Kütüphanesi'nde 5000'den fazla yazma ve basma eser vardır.
The Beylerbeyi Palace (Turkish: Beylerbeyi Sarayı, Beylerbeyi meaning "Lord of Lords") is located in the Beylerbeyi neighbourhood of Istanbul, Turkey at the Asian side of the Bosphorus. An Imperial Ottoman summer residence built in the 1860s, it is now situated immediately north of the 1973 Bosphorus Bridge.
Beylerbeyi Palace was commissioned by Sultan Abdülaziz. Designed in the Second Empire style by Sarkis Balyan, Beylerbeyi Palace seems fairly restrained compared to the excesses of the earlier Dolmabahçe or Küçüksu palaces.
The palace was the last place of captivity of the deposed sultan Abdulhamid II from 1912 until his death there in 1918.
Cumartesi öğle sonrası, Üsküdar - Eminönü vapurunun küpeştesine tutunup serin rüzgâra verdiğimde yüzümü aklımdan geçti.
Yaşadığınız şehir size bir şey katmıyorsa, sizden alıyor demektir. Gönlünüzü şehre açın ki, o da ruhunu açsın size ve gül gibi geçinip gidesiniz.
Sol tarafımda “Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar” . Sağ tarafımda binlerce yılın hatırası ile Sarayburnu ve karşımda Kız Kulesi. Aramızdaki aşkın derinlere kök saldığını bir kez daha mest eden netlikte yaşadım. Yukarda asılı duran flikanın brandasındaki geceden kalan yağmur suyu yüzüme çarpmasaydı sürerdi bu rüya daha …
İstanbul ile didişenleri anlamak zor. Kime yalvarmış ki "kal benimle ..." diye.
“Çok naz aşık usandırır”
Mısır Çarşısı’nın renk ve ahenk seramonisi , Tahtakale çıkışında Malatya Pazarı’nın envai çeşit tatlarına karışır. Yemişlerin mabedi gibidir burası.
Kapıda duraksarsınız. Uyandıran, eski zamanlara götüren bir koku dolmuştur içinize. Bir bardağa suyun dolması kadar kesin ve kesif bir doluştur bu. Kuru Kahveci Mehmed Efendi karşınızdadır çünki. Kalabalığın içine dalarsınız, sermest, düşmeden yürümeye çalışarak. Dünyanın en ilginç ve çeşitli malzemelerinin satıldığı dükkanları geçerek ilerlersiniz.
Birden sağınızda küçük eski bir geçit belirir. Rüstem Paşa Camii girişidir. Kalabalıktan sıyrılıp revaklı geniş avlusuna ulaştığınızda, huzur bir tercih değildir artık sizin için. Eline bayram harçlığı sıkıştırılmış çocuk sevinci ve mahcûbiyeti ile koyarsınız cebinize.
Renk renk, desen desen çiniler çiniler çiniler...
Bir masalın parçası olmuşsunuzdur artık, içindesinizdir.
Anlatılmaz yaşanır sonrası
tr.wikipedia.org/wiki/Pertevniyal_Valide_Sultan_Camii :
Sultan II. Mahmut'un eşi ve Sultan Abdülaziz'in annesi olan Pertevniyal Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır.
Cami 1869-1871 yılları arasında inşa edildi.
Planlarını Sarkis Balyan 'ın çizdiği, hazırlanmasına Hagop Balyan`ın katıldığı da bilinmektedir. Mimarı Montani'dir. Çizim işlerinde, desinatör Osep çalışmıştır. Uygulama ve şantiye yönetimi için Bedros Kalfa ve duvarcı Ohannes ile dülger kolbaşısı Dimitri görevlendirilmiştir.
Camii`nin, neogotik tasarımıyla klasik camilerden oldukça farklı bir mimarisi vardır.
Devlet ileri gelenlerinin, din bilginlerinin, hocaların katılımıyla düzenlenen büyük bir törenle temeli atıldı. Pertevniyal Sultan temel atma töreninini meydanı görebilen bir evin penceresinden izledi.
Tek şerefeli iki minaresi, Dolmabahçe Camii'nin minarelerinden daha geniş tutulmuştu. İç mekân bakımından da bu camiden daha genişti. Tek kubbesi yüksek, fakat küçüktür. Neogotik yüzey bezemeleri bu camiye ayrı bir güzellik kazandırır. Aynı bezeme zenginliği ve güzellik caminin iç kısımları için de geçerlidir. Altın yaldızla parlatılan mavi rengin egemen olduğu kalem işi süslemeler, iç mekânı baştan sona süslemektedir. Caminin Aksaray Meydanı`na bakan avlu kapısı, İstanbul`daki camiler için pek alışılmadık ve aynı zamanda da göz kamaştırıcıdır. Bu kapı Osmanlı taş oyma sanatının nadide ürünlerindendir.
1956-59 arasındaki Aksaray Meydanı düzenlenmesi esnasında sebil gibi camiye ait bazı unsurlar kaldırılmış veya yeri değiştirilmiştir.
Caminin çevresindeki eserler : Bir çeşme, bir kütüphane, Pertevniyal Sultan'ın kendisi için yaptırdığı türbeden oluşmaktadır. Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi'ne taşınmıştır. Trafikten en çok etkilenen cami bu camidir. Caminin kahyası Hüseyin Bey cami masrafı olarak 7961 kese 396 kuruş 10 para harcamış; üç ayrı temel çukuruna olmakla 3225 lira temele gömülmüştür. (İstanbul, s.121)
The Sultan Ahmed Mosque is one of the two mosques in Turkey that has six minarets. When the number of minarets was revealed, the Sultan was criticized for being presumptuous, since this was, at the time, the same number as at the mosque of the Ka'aba in Mecca. He overcame this problem by ordering for a seventh minaret to be built at the Mecca mosque. Four minarets stand at the corners of the mosque. Each of these fluted, pencil-shaped minarets has three balconies (ṣerefe) with stalactite corbels, while the two others at the end of the forecourt only have two balconies.
Mekan: Yeniden yapılan ve tek kelime ile muhteşem bir sadelik ve zarafet örneği olan Küçük Çamlıca Çilehane camii minaresi. Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler. Yakında geniş bir albüm sunarım cami ile ilgili
I really loved the color of the blue house. Time seems to have stopped in this farm, it's around 700 years old and people who are living seem very happy.
Cumalikizik-Bursa, Turkiye
The Mihrimah Sultan Mosque is an Ottoman mosque located in the Edirnekapı neighborhood near the Byzantine land walls of Istanbul, Turkey. Located on the peak of the Sixth Hill near the highest point of the city, the mosque is a prominent landmark in Istanbul.
The Mihrimah Sultan Mosque was designed by Mimar Sinan ("Sinan the Architect") for the favorite daughter of Suleiman the Magnificent, Princess Mihrimah. Its building took place from 1562 to 1565. The complex has been severely damaged by earthquakes several times (including 1719, 1766, 1814 and 1894), and although efforts were made to restore the mosque, its attendant buildings received less attention. The dome was further damaged during 1999 İzmit earthquake, and required restoration, along with the upper half of the minaret.
The interior is a cube under a dome 20 m in diameter and 37 m high. On the north and south sides, triple arcades supported by granite columns open onto side aisles with galleries above, each with three domed bays. A vast amount of surface area is covered by windows, making the mosque one of the brightest lit of any of Sinan's works. Some of the windows contain stained glass.The interior stencil decorations are all modern. However, the mimbar in carved white marble is from the original construction.
As built, the Mihrimah Sultan Mosque had a külliye which included (besides madrasah) a double hamman, türbe and a low row of shops under the terrace upon which the mosque was built, whose rents were intended to financially support the mosque complex.
The Süleymaniye Mosque, built on the order of Sultan Süleyman (Süleyman the Magnificent), "was fortunate to be able to draw on the talents of the architectural genius of Mimar Sinan" (481 Traditions and Encounters: Brief Global History). The construction work began in 1550 and the mosque was finished in 1557.
This "vast religious complex called the Süleymaniye...blended Islamic and Byzantine architectural elements. It combines tall, slender minarets with large domed buildings supported by half domes in the style of the Byzantine church Hagia Sophia (which the Ottomans converted into the mosque of Aya Sofya)" (481 Traditions and Encounters: Brief Global History).
The design of the Süleymaniye also plays on Suleyman's self-conscious representation of himself as a 'second Solomon.' It references the Dome of the Rock, which was built on the site of the Temple of Solomon, as well as Justinian's boast upon the completion of the Hagia Sophia: "Solomon, I have surpassed thee!"[1] The Süleymaniye, similar in magnificence to the preceding structures, asserts Suleyman's historical importance. The structure is nevertheless smaller in size than its older archetype, the Hagia Sophia.
A 15th-century stone arch bridge over the Struma River at Nevestino, Kyustendil Province, in southwestern Bulgaria. It was constructed in 1470 during the reign of Ottoman sultan Mehmed II. The bridge has three arches, its longest span is 20 m.
This file is licensed under CC-BY-2.0 license
Nusretiye Mosque - Nusretiye Camii
The Nusretiye Mosque was erected between 1823 and 1826 by Mahmud II (1784-1839) as part of a larger project to rebuild the Tophane artillery barracks that burnt in the Firuzaga fire. It is located off the Western shore of the Bosphorus, below Tophane or the Canon Foundry established by Mehmed II (1432-1481) and was built on the former site of the Mosque of the Artillery Barracks (Tophane-i Amire Arabacilar Kislasi Camii) built by Selim III (1789-1807). In style, the mosque signifies a transition from Ottoman baroque to empire style. Its architect is Krikor Balyan (1764-1831), who is the first in nine architects belonging to the Armenian Balyan family who served the royal family throughout the nineteenth century. The mosque was named Nusretiye or Victory, in celebration of the sultan's recent abolition of the rebellious janissary troops in favor of a new western-style army -- an event known in Ottoman history as Vaka-i Hayriye or the auspicious event.
Nusretiye Camii,
19. yüzyılda İstanbul'un Tophane semtinde inşa edilmiş bir camidir. İlk olarak III. Selim tarafından yaptırılmıştır. II. Mahmut yanan camiyi yeniden yaptırmıştır ve camiye Nusretiye adı bu dönemde verildi. Mimarı Krikor Balyan'dır. Nusretiye'nin kubbesinin yerden yüksekliği 33 metre, çapı 7.5 metredir.
1823 yangınında bütün Tophane kül olduktan sonra II. Mahmud semti ve camiyi yenilemiş, yeni cami 1826'da ibadete açılmıştır. Aynı yıl padişah, Yeniçeri Ocağı'nı topyekün kaldırdığı için camiye Nusretiye adı verilmiştir. Tek kubbeli, iki minarelidir. Minareler çok ince ve yüzeyi olukludur. Cami döşemesi mermerdir. İç kısımdaki hünkar mahfili bütünüyle mermerdir ve kafesi pirinç dökme ve altın yaldızlıdır.
Caminin yazıları Mustafa Rakım Efendi ve Şakir Efendi'nindir. Caminin büyük giriş kapısı üstündeki yazı Yesarizade Mustafa İzzet Efendi'ye aittir. Kapının karşısında sebil vardır.
Yapıldığı yıllarda İstanbul'da etkin olan ampir ve barok üslup etkisindeki caminin sebil, muvakkithane ve şadırvanı da Tophane'yi süslemektedir.
Amasya (Turkey)
Nikon D800
AF-S Nikkor 70-200mm f/2.8G ED VR II
The old part of Amasya city, with its typical ottoman houses along the banks of the Yeşilırmak River
Cumartesi ikindisi uğradım yanından geçerken ve ilk kez uğradım. Sonra bir ara tekrar uğramak için hızlıca bir kaç kare çekip çıktım. TAdilat tam da bitmemişti daha. Güzel ve her medrese gibi huzurlu âsûde ...
www.istanbul.gov.tr/Default.aspx?pid=12883
Atik Valide Complex Üsküdar/İstanbul
Atik Valide Külliyesi Üsküdar/İstanbul
Pertevniyal (Pertev Nihal) Valide Sultan Camii. Serinin devamı gelecek
tr.wikipedia.org/wiki/Pertevniyal_Valide_Sultan_Camii :
Sultan II. Mahmut'un eşi ve Sultan Abdülaziz'in annesi olan Pertevniyal Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır.
Cami 1869-1871 yılları arasında inşa edildi.
Planlarını Sarkis Balyan 'ın çizdiği, hazırlanmasına Hagop Balyan`ın katıldığı da bilinmektedir. Mimarı Montani'dir. Çizim işlerinde, desinatör Osep çalışmıştır. Uygulama ve şantiye yönetimi için Bedros Kalfa ve duvarcı Ohannes ile dülger kolbaşısı Dimitri görevlendirilmiştir.
Camii`nin, neogotik tasarımıyla klasik camilerden oldukça farklı bir mimarisi vardır.
Devlet ileri gelenlerinin, din bilginlerinin, hocaların katılımıyla düzenlenen büyük bir törenle temeli atıldı. Pertevniyal Sultan temel atma töreninini meydanı görebilen bir evin penceresinden izledi.
Tek şerefeli iki minaresi, Dolmabahçe Camii'nin minarelerinden daha geniş tutulmuştu. İç mekân bakımından da bu camiden daha genişti. Tek kubbesi yüksek, fakat küçüktür. Neogotik yüzey bezemeleri bu camiye ayrı bir güzellik kazandırır. Aynı bezeme zenginliği ve güzellik caminin iç kısımları için de geçerlidir. Altın yaldızla parlatılan mavi rengin egemen olduğu kalem işi süslemeler, iç mekânı baştan sona süslemektedir. Caminin Aksaray Meydanı`na bakan avlu kapısı, İstanbul`daki camiler için pek alışılmadık ve aynı zamanda da göz kamaştırıcıdır. Bu kapı Osmanlı taş oyma sanatının nadide ürünlerindendir.
1956-59 arasındaki Aksaray Meydanı düzenlenmesi esnasında sebil gibi camiye ait bazı unsurlar kaldırılmış veya yeri değiştirilmiştir.
Caminin çevresindeki eserler : Bir çeşme, bir kütüphane, Pertevniyal Sultan'ın kendisi için yaptırdığı türbeden oluşmaktadır. Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi'ne taşınmıştır. Trafikten en çok etkilenen cami bu camidir. Caminin kahyası Hüseyin Bey cami masrafı olarak 7961 kese 396 kuruş 10 para harcamış; üç ayrı temel çukuruna olmakla 3225 lira temele gömülmüştür. (İstanbul, s.121)
This file is licensed under the Creative Commons Attribution-Share Alike 2.5 Generic license CC BY-SA 3.0
Turkish American Community center interior
---
© SANYPICTURES. All rights reserved. No part of SANYPICTURES' images or SANYPICTURES Logo may be reproduced, used or manipulated in any way without prior written permission.
Front of a typical Ottoman building in the upper part of the old town of Ohrid, which is not so well cared like the more touristic parts at the shore of the lake and around Kliment Ohridski street.
The Süleymaniye Mosque, built on the order of Sultan Süleyman (Süleyman the Magnificent), "was fortunate to be able to draw on the talents of the architectural genius of Mimar Sinan" (481 Traditions and Encounters: Brief Global History). The construction work began in 1550 and the mosque was finished in 1557.
This "vast religious complex called the Süleymaniye...blended Islamic and Byzantine architectural elements. It combines tall, slender minarets with large domed buildings supported by half domes in the style of the Byzantine church Hagia Sophia (which the Ottomans converted into the mosque of Aya Sofya)" (481 Traditions and Encounters: Brief Global History).
The design of the Süleymaniye also plays on Suleyman's self-conscious representation of himself as a 'second Solomon.' It references the Dome of the Rock, which was built on the site of the Temple of Solomon, as well as Justinian's boast upon the completion of the Hagia Sophia: "Solomon, I have surpassed thee!"[1] The Süleymaniye, similar in magnificence to the preceding structures, asserts Suleyman's historical importance. The structure is nevertheless smaller in size than its older archetype, the Hagia Sophia.