View allAll Photos Tagged GaBrie
Maidens Tower in Istanbul Turkey, Şan Fotoğrafçılık intro©
San fotografcilik
Maiden's Tower Istanbul-Üsküdar
** The Maiden's Tower (Turkish: Kız Kulesi), also known as Leander's Tower (Tower of Leandros) since the medieval Byzantine period, is a tower lying on a small islet located at the southern entrance of the Bosphorus strait 200 m (220 yd) from the coast of Üsküdar in Istanbul, Turkey.
After the naval victory at Cyzicus, the Ancient Athenian general Alcibiades possibly built a custom station for ships coming from the Black Sea on a small rock in front of Chrysopolis (today's Üsküdar). In 1110 Byzantine Emperor Alexius Comnenus built a wooden tower protected by a stone wall. From the tower an iron chain stretched across to another tower erected on the European shore, at the quarter of Mangana in Constantinople. The islet was then connected to the Asiatic shore through a defense wall, whose underwater remains are still visible. During the siege of Constantinople in 1453, the tower held a Byzantine Garrison commanded by the Venetian Gabriele Trevisano. After the conquest of the city, Sultan Mehmet II used the structure as a watch tower. The tower, mistakenly known as Leander's Tower after the legend of Hero and Leander (which took place in the Dardanelles), was destroyed during the earthquake of 1509 and burned in 1721. Since then it was used as a lighthouse and the surrounding walls were repaired in 1731 and 1734, until in 1763 it was erected using stone. From 1829 the tower was used as a quarantine station and in 1832 was restored by Sultan Mahmud II. Restored again by the harbour authority in 1945, the most recent restoration began in 1998 and steel supports were added around the ancient tower as a precaution after the 17 August 1999 earthquake.
The interior of the tower has been transformed into a popular café and restaurant, with an excellent view of the former Roman, Byzantine and Ottoman capital. Private boats make trips to the tower several times a day.
** Kız Kulesi, hakkında çeşitli rivayetler anlatılan, efsanelere konu olan, İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edilmiş yapıdır.
Üsküdar'ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üzerinde kurulmuştur. Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler. Kule hakkında pek çok rivayetler bulunmaktadır. Evliya Çelebi kuleyi şöyle tarif eder: “Deniz içinde karadan bir ok atımı uzak, dört köşe, sanatkarane yapılmış bir yüksek kuledir. Yüksekliği tam 80 (seksen) arşındır. Sathı mesehası iki yüz adımdır. İki taraftan yerde kapısı vardır.”
Bugün görülen kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları II. Mehmed devri yapısıdır. Kulenin etrafındaki sahanlık geniş kaplanmıştır. Üstündeki madalyon halindeki bir mermer levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II. Mahmud'un, Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır. Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bir de sarnıç vardır.
İlk olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise gösteri platformundan, savunma kalesine, sürgün istasyonundan, karantina odasına kadar birçok işlev yüklenmiştir. Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir. Geçmişten geleceğe en çok da düşlere yol göstermektedir Kız Kulesi. Kız Kulesi 2000 yılında restore edilerek, artık çatal-bıçak seslerinin duyulduğu bir mekân haline dönüştürülmüştür.
Çok eski tarihi geçmişi olan Kız Kulesi, bir zamanlar, Boğazdan geçen gemilerden vergi alınmak maksadı ile kullanılmıştır. Kule ile Avrupa Yakası boyunca büyük bir zincir çekilmiş ve gemilerin Anadolu Yakası ile Kız Kulesi arasından geçişine (o zamanlar gemi boyutları küçük olduğu için geçebilmekteydi) izin verilmiştir. Bir süre sonra Kule, zinciri taşıyamamış ve Avrupa Yakasına doğru yıkılmıştır. Kuleden suyun içine bakıldığında yıkıntıları görülmektedir.
Antik Çağ'da Arkla(küçük kale) ve Damialis (dana yavrusu) adları ile anılan kule, bir ara da "Tour de Leandros" (Leandros'un kulesi) ismi ile ün yapmıştır. Şimdi ise Kız Kulesi ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır.
Photo by, Şan Fotoğrafçılık
Flickr/grafikofis
Flickr/sanfotografcilik
Flickr/hsbortecin
grafikofis.com
sanfotografcilik.com
İzinsiz kullanılımı yasaktır!
Thank you so much for looking and have a great day.
Gabriele Münter - Kallmünz [1903] -
München, Lenbachhaus
Kallmünz is a village near Regensburg in Bavaria
M/S Gabriella arriving at Kustaanmiekka.
I no longer have access to the Adobe photo editing tools (i.e. I am too skint to pay for them) so I had to rummage for my copy of DxO Photo Lab to edit some photos. It is a competent tool (and probably better than Lightroom for some tasks) but having used Lightroom almost exclusively for quite a few years, learning even the rudiments of a new editing suite is a royal pain in the backside.
Etty Hillesum and Anne Frank were the most important chroniclers of life under nazi occupation in WW2 in Holland. In her diaries, which are of great literary value, Etty also offered psychological and philosophical insights into her own life and that of humanity as a whole. She was murdered in Auschwitz in 1943, at the age of 29. She lives on in her literary work.
For more information, see also the great Traces of War site: