View allAll Photos Tagged kutlama
Cumhuriyet halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya
belediyesince yaptırılan 9 Eylül Kuruluş Parkı'nın açılışına katılarak bir
konuşma yaptı, parka çınar ağacı dikti, suladı.
Açılışa gelen vatandaşların büyük ilgiisyle karşılanan CHP Lideri daha
sonra bir taksicinin ısrarı sonucunda taksi durağını ziyaret etti, taksici
esnafıyla birlikte çay içti sohbet etti.
9 Eylül Kutlamaları çerçevesinde planlanan şenliklerin İstanbul'da meydana
gelen kaza nedeniyle iptal edilmesi sonucu tek program olarak kalan Açılışa
çok sayıda CHP Parti Meclisi Üyesi ve Milletvekilleri de katıldı.
Cumhuriyet halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya
belediyesince yaptırılan 9 Eylül Kuruluş Parkı'nın açılışına katılarak bir
konuşma yaptı, parka çınar ağacı dikti, suladı.
Açılışa gelen vatandaşların büyük ilgiisyle karşılanan CHP Lideri daha
sonra bir taksicinin ısrarı sonucunda taksi durağını ziyaret etti, taksici
esnafıyla birlikte çay içti sohbet etti.
9 Eylül Kutlamaları çerçevesinde planlanan şenliklerin İstanbul'da meydana
gelen kaza nedeniyle iptal edilmesi sonucu tek program olarak kalan Açılışa
çok sayıda CHP Parti Meclisi Üyesi ve Milletvekilleri de katıldı.
piknikte pisen mangallarin yerini tutmaz ama.. Allah eksikligini gostermiyor deyu sukur kabilinden yayinlayalim dedik yoksa hiic yoktur ole kotu huylarimiz:) gerci sozlu sinav var henuz .. bi kutlamada ondan sonra yapariz:)
Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu;
“Yüce milletimizin en büyük eseri olan ve kurucusu büyük Atatürk'ün deyişiyle Türk ulusunun yapısına ve tabiatına en uygun yönetim şekli olan Türkiye Cumhuriyeti'nin 91. kuruluş yıldönümünü ulusça kutlamanın büyük sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin 91. yılı milletimiz için kutlu olsun.”
İstanbul'un Fethinin 558.yıldönümü kutlamalarından görünümler
Sinan Doğan İletişim
Mail: foto.sinandogan[at]gmail.com
Cumhuriyet halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya
belediyesince yaptırılan 9 Eylül Kuruluş Parkı'nın açılışına katılarak bir
konuşma yaptı, parka çınar ağacı dikti, suladı.
Açılışa gelen vatandaşların büyük ilgiisyle karşılanan CHP Lideri daha
sonra bir taksicinin ısrarı sonucunda taksi durağını ziyaret etti, taksici
esnafıyla birlikte çay içti sohbet etti.
9 Eylül Kutlamaları çerçevesinde planlanan şenliklerin İstanbul'da meydana
gelen kaza nedeniyle iptal edilmesi sonucu tek program olarak kalan Açılışa
çok sayıda CHP Parti Meclisi Üyesi ve Milletvekilleri de katıldı.
Bugün de birtakım çevreler ‘Fetih niye kutlanıyor’ diye konuşuyorlar. Cevap çok açık olmalı: ‘Size ne?’ Umumi ahlak ve güvenliğe mugayir davranış olmadıkça bu gibi kutlamalar demokrasinin icabındandır, siz karşıysanız kutlamalara katılmayınız. Kuşkusuz bu temel ilke, bir sanat ve adeta fonetik bir mimarlık haline dönüşen kutlama tekniklerinin maskara edilmesi için geçerli olmamalıdır.
İSTANBUL’un fethinin kutlanması uzun zamandır tartışma konusu. Kavga 1951-1952’den itibaren, muhafazakârların başta desteklediği hükümetin ve onun dışişleri bakanının karşısında yer alan grup tarafından başlatıldı. Şimdi işin biraz evveline gidelim. İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçları arasında bizce en önemlisi Türkiye ile Yunanistan’ın yakınlaşmasıydı. Hatta Bulgaristan’ın, Arnavutluk’un, Yugoslavya’nın komünist bloka dahil olduğu ilk yıllarda, Yunanistan Başbakanı Panayis Çaldaris bir Türk-Yunan konfederasyonundan bahsediyordu. NATO’ya birlikte girdik. Bu yakınlığın sonucunda, Yunan Kralı Paul ve Kraliçe Frederica’nın geldiği tarihte Demokrat Parti hükümeti, İstanbul’un fethi törenlerini tasarlananın altında bir düzeye indirdi.
Fetih kutlaması için canla başla çalışanlar neredeyse istiskale uğradı. Tören programları kısıldı. Bunların çok önemli olduğu söylenemez. Ama daha şarkvari bir davranış gösterildi: Fetih yıldönümü vesilesiyle hazırlanan onlarca çalışmanın hükümetçe desteklenmesi ve basılmasından vazgeçildi. Oysa sonradan Fetih Cemiyeti ve muhtelif vakıflar tarafından basılan bu çalışmaların halen yurtta ve dış dünyada başvurulan eserler olduğunu söylersek etkinin de, tepkinin de, tedbirin de ne kadar ham olduğu anlaşılır.
SOVYETLER’DEN MİRAS GÖSTERİ MÜHENDİSLİĞİ
Bugün de birtakım çevreler “Fetih niye kutlanıyor” diye konuşuyorlar. Cevap çok açık olmalı: “Size ne?” Umumi ahlak ve güvenliğe mugayir davranış olmadıkça bu gibi kutlamalar demokrasinin icabındandır, siz karşıysanız kutlamalara katılmayınız.
Kuşkusuz bu temel ilke, bir sanat ve adeta fonetik bir mimarlık haline dönüşen kutlama tekniklerinin maskara edilmesi için geçerli olmamalıdır. Dünyaya toplumsal törenleri öğreten Sovyetler Birliği’nde zamanla ‘gösteri mühendisliği’ diye bir eğitim ve meslek ortaya çıktı. Gösteri mühendislerinin eski Sovyetler Birliği’nden gelen birkaç mensubu en başta Azerbaycanlı Türkler bizde de bu gibi törenleri yaptılar.
Gösterileri tenkit edenlerin bazıları Panorama Müzesi’ni de tenkit ediyorlar. Yalnız dikkat edelim müzenin düzenlenişi üzerine ciddi bilgi sahibi olmadıkları açık. Hatta bazıları Panorama 1453 Müzesi gibi müzelerin Sovyetler’in geliştirdiği bir dal olduğunu bilmiyorlar ve bu konuda zaten ciddi bilgileri yok. Şunu söyleyelim 1453 yılı, dünya tarihi için mühim bir olaydır. Hem kutlanması hem de müzeler ve kütüphanelerle incelenip öğretilmesi olumludur. Tenkit edilecek şey bilgisizlik ve yanlışlıktır.
FETİH HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER
1453 kuşatması için (ki 53 gün sürdü), tarihçiler halen yanlış bilgiler veriyor. 200 bin kişilik bir kuşatma ordusundan bahsediliyor. Haliç’in güney kıyısındaki Ayvansaray’la Marmara kıyısındaki Yedikule surları arasındaki mesafeyi göz önüne getiriniz. Bu alana 200 bin askeri, süvarileri ve atlarını, ağır topları çeken mandaları, donanımlarını yerleştiriniz. Akla gelecek ilk olumsuzluk günlük tuvalet ihtiyacından doğacak kolera gibi hastalıklardır.
15’inci yüzyılda hiçbir ordu 200 bin kişiden oluşamazdı. Bunları bir mekânda tutacak ne iaşe, ne sağlık, ne barınım hizmeti mümkündü. Şehri kadın ve çocukların savunduğunu söyleyen hayalperestler de var. İstanbul surları kadın ve çocuklarla savunulabilecek bir yapıya sahip değil. İkinci Roma İmparatorluğu’nun son demlerindeki savunmacı asker sayısı birkaç bin de değildi, tabii ki fazlaydı. Nihayet yardımcı kuvvetler de vardı. Cenova bunların başında geliyor. Fetihteki savunmaları dolayısıyla Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra Galata’yı onların mutlak hâkimiyetinden aldı.
Şehir boştu. 1204 Haçlı yağmasından beri kendine gelememişti. Şehirde ‘yağma’ hadisesine üç günden fazla izin verilmedi. Çünkü gözde başkentte gözde binalar vardı. İstanbul nüfusunun fetihten hemen sonraki durumunu ele alan ve inceleyen tarihçiler Ekrem Hakkı Ayverdi ama esasen merhum hocamız Halil İnalcık’tır. Bununla birlikte son Bizans İstanbul’u ve Türk hâkimiyetinin ilk 30 yılı büyük ölçüde Avrupa’daki, bilhassa İtalya’daki arşivlerden etraflıca incelenmek zorundadır; çok şey bilmiyoruz.
ÇEKTİRME GEMİLERLE
En gülünç iddialardan biri de gemilerin karadan çekilip Haliç’e indirilmediği, bunun efsane olduğu üzerinedir. Akıllarınca tabuları yıkan bazı amatörler bu konularda Steven Runciman ve Gustave Schlumberger gibi Avrupalı tarihçilerin, Kritovulos gibi muasır kaynakların raporlarını incelememişlerdir. Şüphesiz ki karadan yürütülen gemiler 16’ncı asrın İngiliz kalyonları veya Hollandalıların ‘koca karınlı’ dedikleri okyanus gemileri değildir. Bildiğimiz çektirme gemilerdir. Zincirin ötesine geçerek zayıf Haliç surlarını zorlamayı deneyen askerlerle doluydular. Bu ameliyeye çok lüzum kalmadı. Şehir kara surları tarafından fethedildi.
İstanbul kuşatması sırasında Türklerin donanmasının henüz bir Akdeniz devletine yakışmayacak durumda olduğu görülüyor. Nitekim Fatih tarafından Ege adaları alındığı halde Rodos’un uzun boylu kuşatılıp alınamaması da bunu gösterir. 16’ncı asırda durum değişecektir. İstanbul kuşatması Rönesans’ın ilk güçlü ateşli silahlar ordusunun ve onun genç dâhi komutanının işidir. Bu tarihi olay bizdeki sağ ve sol görüşlerin dışında bazı ciddi yazarlarca da ele alınmıştır. Onların okunmasını tavsiye ederiz.
www.istekocaeli.com/istanbulun-fethi-ile-bildiklerimiz-ya...
- Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Festivali dört gün boyunca kentin tanıtımına, ekonomisine çok önemli katkılar sağladı.
İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelen gazeteciler, köşe yazarları, bloggerler festivalin tanıtımına büyük destek verdi. Kent merkezi, Cunda (Alibey) Adası, Küçükköy ve Altınova’ya yayılan etkinliklere ilgi büyük oldu.
Tadımlar, sunumlar bir yana festivalin eğlence kaynağı müzik grupları da her etkinliğe yetişti, konukları eğlendirdi, katılımcıların kulaklarının pasını sildi. Festival kapsamında yaklaşık yirmi sahne gösterimi yapıldı, müzisyenler, dansçılar, tiyatrocular ve korolar tümü de Ayvalıklı sanatçılardan oluştu.
Pandemi sürecinde işsiz kalan ve ekonomik sıkıntı içindeki Ayvalıklı sanatçılara dört günlük festival bir nebze de olsun can suyu oldu. İstanbul’dan gelen konuk sanatçı Aykut Yılmaz festival kapsamında şarkılar söyledi, ancak sanatçı, “ en önemli konserim” dediği yüzüncü konserini Bekir Coşkun Kütüphanesi’nin açılışında, usta yazarın çok sevdiği “Ben yoruldum hayat” şarkısını seslendirerek unutulmaz bir gece yaşattı.
29 Ekim gecesi Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi "Ben Hasan Tahsin" oyununa ev sahipliği yaptı. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları konseptine uygun, metin ve hikayelerin yer aldığı oyun tiyatro severler tarafından ilgile izlendi.
Cumhuriyet halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya
belediyesince yaptırılan 9 Eylül Kuruluş Parkı'nın açılışına katılarak bir
konuşma yaptı, parka çınar ağacı dikti, suladı.
Açılışa gelen vatandaşların büyük ilgiisyle karşılanan CHP Lideri daha
sonra bir taksicinin ısrarı sonucunda taksi durağını ziyaret etti, taksici
esnafıyla birlikte çay içti sohbet etti.
9 Eylül Kutlamaları çerçevesinde planlanan şenliklerin İstanbul'da meydana
gelen kaza nedeniyle iptal edilmesi sonucu tek program olarak kalan Açılışa
çok sayıda CHP Parti Meclisi Üyesi ve Milletvekilleri de katıldı.
Cumhuriyet halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos Zafer
Bayramı kutlamalarının Anıtkabir'de başlayan resmi törenlerine katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bayramın birinci
günü Silivri toplama kampında tutulan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve
Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ı ziyaret etti. Silivri Cezaevi
kampusu çıkışında gazetecilerin sorusunu yanıtlayan KIlıçdaroğlu, Balbay ve
Haberal'ın diğer tutuklular gibi haksız biçimde alıkonulduklarını
belirterek AKP İktidarının Türkiye'yi demokratik kurallar içinde
yönetmediğini haksızlık ve hukuksuzluğun bütün topluma yayıldığını söyledi.
CHP Genel Başkanı; " Burada sürmekte olan davalar açıkça göstermiştir ki,
karar siyasidir. Hukuk adı altında siyasi bir linç yürütülmektedir. haksız
mesnetsiz iddialarla ülkemizin en seçkin insanları hapiste tutulmaktakdır.
Bu tiyatroya bir an önce son verilmeli ve arkadaşlarımız serbetst
bırakılmalıdır." dedi.
Kılıçdaroğlu bir soru üzerine 29 Ekim kutlamalarına parti olarak büyük bir
çoşku ile katılacaklarını belirterek; " Ben de 29 Ekim Pazartesi Günü
Ankara'da saat 11:00 de vatandaşlarımızla birlikte olacağım.
Yurttaşlarımızdan ricam oraya ellerinde sadece birer tane Türk Bayrağı ile
gelsinler" dedi.
Silivri Cezaeverindeki ziyarete CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin,
Umut Oran ve Adnan Keskin TBMM CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzacebi ile
Milletvekilleri de katıdı.
Cumhuriyet halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos Zafer
Bayramı kutlamalarının Anıtkabir'de başlayan resmi törenlerine katıldı.
Cumhuriyet halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos Zafer
Bayramı kutlamalarının Anıtkabir'de başlayan resmi törenlerine katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bayramın birinci
günü Silivri toplama kampında tutulan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve
Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ı ziyaret etti. Silivri Cezaevi
kampusu çıkışında gazetecilerin sorusunu yanıtlayan KIlıçdaroğlu, Balbay ve
Haberal'ın diğer tutuklular gibi haksız biçimde alıkonulduklarını
belirterek AKP İktidarının Türkiye'yi demokratik kurallar içinde
yönetmediğini haksızlık ve hukuksuzluğun bütün topluma yayıldığını söyledi.
CHP Genel Başkanı; " Burada sürmekte olan davalar açıkça göstermiştir ki,
karar siyasidir. Hukuk adı altında siyasi bir linç yürütülmektedir. haksız
mesnetsiz iddialarla ülkemizin en seçkin insanları hapiste tutulmaktakdır.
Bu tiyatroya bir an önce son verilmeli ve arkadaşlarımız serbetst
bırakılmalıdır." dedi.
Kılıçdaroğlu bir soru üzerine 29 Ekim kutlamalarına parti olarak büyük bir
çoşku ile katılacaklarını belirterek; " Ben de 29 Ekim Pazartesi Günü
Ankara'da saat 11:00 de vatandaşlarımızla birlikte olacağım.
Yurttaşlarımızdan ricam oraya ellerinde sadece birer tane Türk Bayrağı ile
gelsinler" dedi.
Silivri Cezaeverindeki ziyarete CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin,
Umut Oran ve Adnan Keskin TBMM CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzacebi ile
Milletvekilleri de katıdı.
30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla ilk olarak Anıtkabir’de düzenlenen törene katılan Cumhurbaşkanı Gül, ardından Başkomutan sıfatıyla ilk kez Çankaya Köşkü’nde tebrikleri kabul etti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül, kutlamalar çerçevesinde Atatürk Kültür Merkezi’nde Bayan Gül ile birlikte tören birliklerini selamladı ve geçit törenini izledi. (Cumhurbaşkanlığı Fotoğraf Servisi, Fotoğraf : Mehmet Demirci, Mustafa Öztartan, Ayhan Arfat, İrfan Yıldız)
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bayramın birinci
günü Silivri toplama kampında tutulan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve
Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ı ziyaret etti. Silivri Cezaevi
kampusu çıkışında gazetecilerin sorusunu yanıtlayan KIlıçdaroğlu, Balbay ve
Haberal'ın diğer tutuklular gibi haksız biçimde alıkonulduklarını
belirterek AKP İktidarının Türkiye'yi demokratik kurallar içinde
yönetmediğini haksızlık ve hukuksuzluğun bütün topluma yayıldığını söyledi.
CHP Genel Başkanı; " Burada sürmekte olan davalar açıkça göstermiştir ki,
karar siyasidir. Hukuk adı altında siyasi bir linç yürütülmektedir. haksız
mesnetsiz iddialarla ülkemizin en seçkin insanları hapiste tutulmaktakdır.
Bu tiyatroya bir an önce son verilmeli ve arkadaşlarımız serbetst
bırakılmalıdır." dedi.
Kılıçdaroğlu bir soru üzerine 29 Ekim kutlamalarına parti olarak büyük bir
çoşku ile katılacaklarını belirterek; " Ben de 29 Ekim Pazartesi Günü
Ankara'da saat 11:00 de vatandaşlarımızla birlikte olacağım.
Yurttaşlarımızdan ricam oraya ellerinde sadece birer tane Türk Bayrağı ile
gelsinler" dedi.
Silivri Cezaeverindeki ziyarete CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin,
Umut Oran ve Adnan Keskin TBMM CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzacebi ile
Milletvekilleri de katıdı.
*KLAS**İ**K OTOMOB**İ**L KONVOYUYLA "19 MAYIS" Mesajı*
* *
* *
* * Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul
Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD), Üye ve Yöneticilerini CHP Genel
Merkezinde kabul ederek görüştü.
Ulusal ve resmi bayramlarda yapılacak tören ve kutlamalara ilişkin
yönetmelikle getirilmek istenen yasaklamalara dikkat çekmek için klasik
otomobil konvoyuyla Anıtkabir'e gidecek olan dernek üyeleri Ankara'da ilk
olarak CHP Genel Merkezi'ni ziyaret etti.
Gürsel Tekin, dernek yöneticilerinden hem eylem programını hem de Klasik
Otomobil tutkunlarının sorunlarını dinledi.
Yaklaşık yetmiş aracın bulunduğu konvoy Genel merkez bahçesinde renkli
görüntülere neden oldu.
CHP Genel Başkan yardımcısı Tekin de otomobillerle tek tek ilgilendi,
tarihçeleri ve nasıl korunduklarıyla ilgili bilgi aldı. Klasik
Otomobilciler Konvoyunda İKOD üyeleri, tiyatro ve dizi oyuncusu Rasim
Öztekin, gazeteci-yazar radyo sunucusu Nihat Sırdar gibi isimler de
bulunurken basının yoğun ilgisi nedeniyle Tekin ve dernek üyeleri ortak bir
basın toplantısı düzenledi.
Tekin ziyaret nedeniyle basın mensuplarına yaptığı açıklamada, " Bu anlamlı
ziyaret nedeniyle dernek yönetici ve üyelerine teşekkür ediyoruz.
Partimizin Kurucu genel Başkanı Atatürk'ün mozolesini ziyaretten once CHP
Genel Merkezine yapılan bu ziyaret bizi çok mutlu etmiştir.
Arkadaşlarımızdan hem eylem gerekçelerini, hemde klasik oyomobil
tutkunlarının TBMM zemininde çözülecek sorunlarıyla ilgili bilgi aldım. En
kısa zamanda taleplerini Büyük Millet Meclisi'ne taşıyacağız. " diye
konuştu.
Gürsel Tekin daha sonra Klasik oto tutkunlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi
ve Genel Merkezin kapısından Anıtkabre uğurladı.
NOT: Ziyarete ilişkin görüntüler ftp adresimizden yayınlanacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bayramın birinci
günü Silivri toplama kampında tutulan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve
Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ı ziyaret etti. Silivri Cezaevi
kampusu çıkışında gazetecilerin sorusunu yanıtlayan KIlıçdaroğlu, Balbay ve
Haberal'ın diğer tutuklular gibi haksız biçimde alıkonulduklarını
belirterek AKP İktidarının Türkiye'yi demokratik kurallar içinde
yönetmediğini haksızlık ve hukuksuzluğun bütün topluma yayıldığını söyledi.
CHP Genel Başkanı; " Burada sürmekte olan davalar açıkça göstermiştir ki,
karar siyasidir. Hukuk adı altında siyasi bir linç yürütülmektedir. haksız
mesnetsiz iddialarla ülkemizin en seçkin insanları hapiste tutulmaktakdır.
Bu tiyatroya bir an önce son verilmeli ve arkadaşlarımız serbetst
bırakılmalıdır." dedi.
Kılıçdaroğlu bir soru üzerine 29 Ekim kutlamalarına parti olarak büyük bir
çoşku ile katılacaklarını belirterek; " Ben de 29 Ekim Pazartesi Günü
Ankara'da saat 11:00 de vatandaşlarımızla birlikte olacağım.
Yurttaşlarımızdan ricam oraya ellerinde sadece birer tane Türk Bayrağı ile
gelsinler" dedi.
Silivri Cezaeverindeki ziyarete CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin,
Umut Oran ve Adnan Keskin TBMM CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzacebi ile
Milletvekilleri de katıdı.