View allAll Photos Tagged hayat

Amersee - München/Germany

RK Poses. Truly yours LM <3

|INSTAGRAM| |FACEBOOK| Çeşitli evreleri var hayatın…Tıpkı bu ağaçların bize anlattığı gibi…Ve bu evreleri şekillendirmek de bizim elimizde…Yani ille de çocuk, yetişkin, yaşlı gibi klasik evreler şart değil. 2018’in hayalleriniz doğrultusundaki yeni bir evrenin başlangıcı olması dileğiyle… BeNowMeHere, Provence, France, 2015 via 500px bit.ly/2D6pPea

 

Keder kokan denizinde vuslatın

Hayat ;

Uzun ve yanık,

Bir ayrılık türküsü gibi

Dağladı yüreğimi dört köşesinden...

Ve

Umut tüten ocağında sevdanın,

Hayat;

Üç kırmızı karanfildi,

Çorak topraklara kök salmış.

Şöyle bir doyasıya koklayamadım...

Sonunda...

Kayan bir yıldızdı hayat;

Karanlık koynunda gecenin.

وحده الحلم ..

كالمياه الدافئة يصافح قلوبنا بعاطفة الأمل

وكغيمة فرح يقطر بين أرواحنا

فتروي بدفئها أفواه قلوبنا التواقة إلى بارقة ابتسامة..!

 

- - - -

صورتيْ في مجلهٍ حياهٌ لشـــهر محرم \ العدد ١٢٩

حمدْلله <3

الصوره الاصليه هنا

 

- - - -

شكرا للمجلهّ . ورئيسه تحريرها .

شكرا لكل احد تحمس معاي وبارك لي و ،، :D :D

BBلكل من دور ع المجله ، وكل من وحد صورته في حمله بروفايلات الـ

ههههههههههه

واخر شكر للموديييييل كوكي اللذيذ :D

 

الف الف شكر ما انحرم منكم يارب <3

Tüketme nefesini, maviş kızım,

Bildiğin Türkçe kıt gelir masallarıma.

Sözden sazdan anlamazsın,

Kuştan, yapraktan haberin yok.

Biz yaşlılar neler de bilmeyiz,

Hele sen belle dilimizi.

Biliriz de güzel güzel laf etmesini,

Çekiniriz konuşmaktan;

Yazmasını bilir, yazamayız,

Uyu benim maviş kızım.

Dem geçecek, devran geçecek,

Keloğlan murada erecek,

Sökülecek Hasbahçenin çitleri

Ağlayan nar gülecek!

    

- Biraz güneş ,

 

-Biraz gökyüzü

 

-Nefes alıyorum...

 

-Çok şükür....

KIYILARINDA YAŞAMAK HAYATI

 

Bir hayatın içinden geçeriz, içimizden bir sürü hayat geçer. Ve biz, içimizden geçen hayatlardan birinin kıyısına tutunup tüketiriz ömrümüzü. Çoğaltarak yaşamak yerine tüketerek yaşarız hayatı. Böylece ayıpların, yasakların orta yerinde biz de tükeniriz. Kıyısına tutunduğumuz hayat ya da kıyısına sürüldüğümüz hayat çoğu kez içimizden geçen ve içinden geçmek için can attığımız hayat değildir. Bu yüzdendir "Neler yaşadım yazsam roman olur" deyişimiz. Ama aslında roman olacak olanlar yaşadıklarımız değil yaşayamadıklarımızdır.Kıyısına tutunduğumuz hayat roman olamayacak kadar sıradan ve sığdır. Oysa içinden geçmek, içinde çoğalarak yaşamak istediğimiz ve yaşayamadığımız hayat yazılsa roman olur. Çünkü vadileri derin, düzlükleri sonsuz ve dağları yücedir o hayatın. Gökyüzü daha geniş ve daha mavidir, yani söylenecek söz gizlidir, resmedilecek anlar vardır o hayatın içinde. Kıyısından geçtiğimiz hayatlar yine de terk etmez bizi. Bir ömür kıyılarımızda dolaşır, olmadık zamanlarda düşlerimize dalar ve olmadık zamanlarda aklımıza düşerler.

 

İşte bu zamanlar, aklımızı oynatmaya ramak kaldığı zamanlardır.Kıyısına tutunup ömür tükettiğimiz hayatın griliğine inat, kıyısından geçtiğimiz hayatlar renk cümbüşüdür. Bu yüzden aklımızı almakla kalmaz, gözlerimizi kamaştırır ışıltısı ve böyle zamanlarda hiçbir şeyi görmez olur gözlerimiz. Korkularımızdandır, kimi hayatların içinden geçemeyişimiz ve sıradan bir hayatın kıyısına tutunup oradan oraya sürüklenişimiz. İçimize dert olur bu korkularımız, içimize oturur yaşayamadıklarımız. Ve türkülere, hüzünlü dizelere, ağlatan flimlere sığınmak kalır bize. Bir de " Yazsam roman olur" der dururuz. Oysa kıyısına tutunduğumuz hayat ne yazmaya bırakır bizi ne de yaşamaya başka bir hayatı. Kıyılarında ömürler tükettiğimiz hayatlardır hüznümüze ve hazin hikayelerimize sebep.

 

Terk edemediğimiz o kıyıların ıssızlığına terkedilmiştir hayatlarımız. Ve bu yüzden arkadaşım ALPER haklıdır: "Her yalnızlık içinde bir kalabalık taşır.". Doğrudur; özlenen, düşlenen, düşlerde yaşanan bir kalabalıktır bu. Issızlığımıza uğramaz, ıssızlığımızı şenlendirmez bu kalabalıklar. Ve biz bir hayatın kıyısında sürgün, ıssızlığımızda yalnız tüketiriz ömrümüzü. Issız ve ışıksız odalarda bekleriz ölümü. HÜZNÜN KIYISINDA Kıyılarıma vurdun Dağıldım. Dağlandım. Kıyılarıma vurdun, En karanlık kovuklarıma, En kuytu koyaklarıma, Sardunyalı düşlerime girdin Vurdun beni asyalı tarafımdan Asyalı ve hüzünlü. Kıyılarıma vurdun, Kıyılarımda kalma. Ak yeleli küheylanlarla Vadilerime gel.. Genzimi yakacak kokular Ve hüzünlü öyküler getir Yaşlı aktarlardan. Kıyılarıma vurdun, kıyılarımda kalma Mekan eyle gönlümü, masal eyle ömrümü.

 

Zeyyat ŞAHİN

 

Gaye ARSLAN'ın katkılarıyla...

Eşyalara, mekanlara sinen hayatlar..

Yedigöller, Bolu, Türkiye

Çoğu kişinin aşağı bakmaya dahi korkacağı bir yükseklikte, her gün devam ediyor bu tehlikeli hayat mücadelesi.

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.

“O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin.

Demeyeceksin işte.

Yaşarsın çünkü.

Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.

Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni,

Senin O’nu sevdiğinden.

Çok sevmezsen, çok acımazsın.

Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.

Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini…

Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.

Senin değillermiş gibi davranacaksın.

Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.

Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.

Çok eşyan olmayacak mesela evinde.

Paldır küldür yürüyebileceksin.

İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,

Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.

Gökyüzünü sahipleneceksin,

Güneşi, ayı, yıldızları…

Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.

“O benim…” diyeceksin.

Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin…

Mesela gökkuşağı senin olacak.

İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.

Mesela turuncuya, ya da pembeye.

Ya da cennete ait olacaksın.

Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.

Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,

Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.

İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak?

 

Can Yücel

banklara bakıyorum...boş ve sakin....

 

ne alemmiş hayatıma renk kattı bambaşka çehreler ve omuzlar tanıdım....

sürüklenerek geldiğim yüreğin gidişiyle sarsıldı içim...belli etmesem de çok burkuldu yüreğim...daha çok yolum var önümde ilk adımım oldu burası...

tanıştığım ve beni tanıyan herkese çok teşekkürler....beni beğeni ve yorumlarınızla çok mutlu edip hayata farklı gözlerle baktırdınız....

....Adege,~tuğba ablammm~ , Tûba, hodolomax, shewwal,koyu kahve dipleri, peltek se, doktor oz, ebrkar, nûn, hllkvrk, özlem uluğ, dnsmn ali ve tabii ki bahreynî'm sizler hayatıma buradan sebeple girmiş fakat bir daha çıkmayacak olan sevgili dostlarımsınız...hepinizi ayrı ayrı selamlayıp teşekkür ediyorum....

 

her zaman dualarım sizlerle olacak.....

muhabbetle

merve çolpan...

 

sevdeciğim sevgili fenam turanj'ım:

senin çektiğin bir fotoyla veda ediyorum herkese...boş banklar misali olmasın deyip buralar, takılıverdim peşine......

belki birgün sen ben olursun,ben sen olurum bambaşka bir şekilde devam ederiz yolumuza....

  

gitme diyen...üzülen ve bana kızan herkese tekrar teşekkürler...değerli olmak çok başka bir şeymiş gerçekten.....

klişelerimizle mutluyuz!

her son bir başlangıçtır.....

Düzenleme: Samet ATAK

Fotoğraflama: Jem BEY

Mekan: Hisarbey Köyü

Tarih: 30 Nisan 2009

 

All rights reserved.

Copyright by Cem Arslan Photography 2009 ©

1 3 4 5 6 7 ••• 79 80