View allAll Photos Tagged Moda,
Kadınlar hakkında moda dan sağlığa, ilişkilerden güzelliğe, anne çocuktan dekorasyona kadar pek çok alanda değerli kadın takipçilerimize en doğru bilgileri aktarmaya çalışıyoruz. Pek çok bilinmeyen ilginç bilgiyi de içeriğinde barındıran kadın portalımızın ilginizi çekeceğinizden şüphemiz yok. ilkkadın diyoruz. Önden buyrun.
ModaAlternativa2013
Fotografía de Cesar Sanchez
Modelo: Sthefani Rodriguez OMV
Producción: AccionCreativa
Kadınlar hakkında moda dan sağlığa, ilişkilerden güzelliğe, anne çocuktan dekorasyona kadar pek çok alanda değerli kadın takipçilerimize en doğru bilgileri aktarmaya çalışıyoruz. Pek çok bilinmeyen ilginç bilgiyi de içeriğinde barındıran kadın portalımızın ilginizi çekeceğinizden şüphemiz yok. ilkkadın diyoruz. Önden buyrun.
A ESAD marcou presença na 47ª edição do Portugal Fashion | Bloom SS'21, com as coleções de Marcelo Almiscarado, Victor Huarte e Luis Bisanti, ex-alunos da Licenciatura em Design de Moda. Marcelo conquistou o grande prémio com a coleção 'Pasmo', Victor arrecadou uma Menção Honrosa Sonae Fashion com a coleção 'Afterlove' e Luis foi um dos oito finalistas da competição com a coleção 'Cornucópia'.
17 OUT
Alfândega do Porto
Fotografias: Portugal Fashion | Bloom
esad.pt/pt/news/portugal-fashion-bloom-ss21
.
.
.
ESAD was present at the 47th edition of Portugal Fashion | Bloom SS'21, with the collections of Marcelo Almiscarado, Victor Huarte and Luis Bisanti, former students of the Degree in Fashion Design. Marcelo won the grand prize with the 'Pasmo' collection, Victor collected an Honourable Mention Sonae Fashion with the 'Afterlove' collection and Luis was one of the eight finalists in the competition with the 'Cornucópia' collection.
17 OUT
Alfândega do Porto
Photos: Portugal Fashion | Bloom
esad.pt/en/news/portugal-fashion-bloom-ss21
Desfile de modas realizado en Enjoy
Agencia MissModel
Productor Jorge Luis Uribe
Productora de Modas Daniella Carter
Fotografo Camilo Melus
Diseñadora Veronica Vall
Indumentaria femenina:Que Ves Diseño
Peinados: Pablo Morales para LOOK & ARTE
Fotografía y edición: Alberto Navarro
Gorros y bufandas con diseño: Hollie Winter
O Circuito de Moda Fora do Eixo lança seu primeiro editorial na área. Trazendo o conceito da moda do cotidiano, o Fora do Eixo Pernambuco, em Recife/PE, realiza seu primeiro ensaio com as roupas do Brechó Fora do Eixo e das camisas de bandas que circulam na Rede. Por uma moda coletiva, plural, democrática e livre.
11/01/12
(CC BY-SA) Fora do Eixo
Kurumsal moda kavramı nasıl doğdu? Bu tanımı açar mısınız?
Hareket eden ve yaşayan her canlı için; görünüşümüzün etkileri çalışma tarzımıza kadar uzanan geniş kapsamlı bir kavramdır. Birbirimizle iletişim halindeyken kişisel tarzımız, profesyonellik ve karizma aracılığıyla ikna edilirler. Kişisel imajınız ve giysilerimiz de sizin resminizdir. insanlar gördüklerine inanır ve üzerinizde durduk yere bir imaja sahip olamazlar! İster sevin ister sevmeyin, başkalarının gördüğü şey sizin onlara göstermeye yeğlediğiniz şeylerdir. Bu anlamda çok başarılı bir işletmeye veya kuruma sahip olmuş olmanız veyahut yıllık cironuzun ne kadar yüksek olduğunu muhasebecinizden başka kimsenin etkisi alanında değildir ama fiziksel görümünüzü ve üzerinizde ki giysileriniz hergün yüzlerce göz tarafından görülür.. Ve belli bir ölçüye kadar değişmez nitelikte sizin adınıza yorumlar mesajlar verir....
İşte tüm bu kavramlarla, moda satın alınabilir bir şeyken, Kurumsal Giysiyi işletmeye ait hale getiriyor Washa...Tüm işletmelere ait elemanların dış görünüşü profesyonel yaşantınızda her an göz önünde olan, en kolay görünen, yorumlana bilen özelliğinizdir ve en önemli iletişim araçlarınızdan biridir. Çünkü size ait mesajlar içerir ve giysileriniz ile karşılanır bilgileriniz ile uğurlanırsınız.. Firmanıza ait bir kurumsal giysi yaptırmaya karar verdiğinizde, sadece bir giysi seçmekle kalmaz,
İşletmenizin ruhunu ifade etme şeklinizi İşletmenizin ruhunu ifade etme şeklinizi de ortaya koyarsınız.
Tüm bu detaylara kendi iş hayatımı örnek alarak yol almam da bence oldukça ironik.. Profesyonel iş hayatım boyunca, kurumsal bir firma da çalıştığım dönemlerde de başarılıydım ki,geçen yıllarda içerisinde terfi alıyordum.. Ama sürekli kişisel imajımdan dolayı eleştiri alıyordum.. Çünkü seçim yaptığımız giysilerimiz ruhumuzda taşıdığımız enerjinin yansımaları ve benim içimde var olan renklerin çeşitliliği çalıştığım şirketin kurmsal imajına uygun değildi.. Seçmem gereken Kurumsal Giysi ile çalıştığım platform örtüşmediği için de, bu benim daha yavaş ilerlememe, alınacak kısacık bir yolu dahi uzamasına sebep oluyordu..
O an için dezavantaj görünen bu yönümü çok ciddi analiz ettim ve bugün sorun olan bu yönlerimi oldukça güçlendirerek akıntıyı tersine çevirmeyi başardığıma inanıyorum. Tecrübe ettiğim kurumsal firma sayesinde neyi yapmamam gerektiğini bugün çok iyi biliyorum ve buda benim bu alanda ki firmalara daha yetkin hizmeme neden oluyor.. İmajımı da uygun bir iş bulduğum için artık renler de sorun olmuyor. Çünkü: çok renkleri olan bir şirketi yönetip, tasarımcılığını yaptığım için giydiğim hiç bir renkli giysi anormal karşılanmıyor.. Kendi istek ve doğrularıma inanarak yol aldığım içinde yaptığım işe hergün biraz daha aşık olmama neden oluyor.. Tüm bu verilerin toplamın da Washa doğdu, işte.
Yani ekonominin ve iş yaşamının siyah beyazlığı, moda ve renklerle sentelendi...
Sektöre girmeden önce gördüğünüz tablo nasıldı? Rekabet koşulları ne durumda?
Washa olarak biz yola çıkmadan önce, herşeyden önce ufak çaplı müşterilerimizin neredeyse tümü beyaz gömlek siyah pantolona mahkumdu...
Çünkü eğer kobi iseniz sınırlı bir ekonomi programı içinde hareket etmek durumundasınızdır ve 5 kişilik ekibiniz için bırakın tasarımcıyı hiç bir tekstil atölyesi bile size hizmet vermek istemez.. Çünkü o firmaya ödeyeceğiniz bütçe ne eleman maliyetini karşılayacaktır nede hizmet bedelinizi...
İşte bu boşluk benim için inanılmaz bir kaynak oldu... Neden dedim kimsenin talep etmediği tüm bu işleri ben toplayıp, kurumlara daha önce hiç sunulmamış bu hizmeti ben sunmayayım... Neticede gömlek, pantolon her yerde gömlek pantolon olarak satılıyordu.. Tasarımcıların ürünleri ise belli bir çizginin üzerinde ulaşılmaz olarak duruyordu.. Yani güzel ama ya kullanılamayacak kadar farklı yada ulaşılamayacak kadar geniş bütçeli.. Evet; bir tasarımcının tek bir pafta çizimi veya yarattığı bir giysiye sahip olabilmenin ücreti hiç de mütevazi sayılmayacak değerlerdeydi..
Bende işletmelere uyabilecek, fonksiyonel tasarımlardan oluşan bir koleksiyon hazırlayıp, büyüklü küçüklü işletmelere sipariş üzerine bunları pazarlamaya karar verdim.. ve sektöre kurumsal moda kavramını getirdik... Sunduğumuz bu hizmet diğer üniformacıların veya iş elbisecilerin pek hoşuna gitmedi tabii.. Çünkü Washa yapıyoru duymak onlarında bu hizmeti sunmasına neden oldu.. Tasarımcıların da pek memnun olduğunu sanmıyorum.. Çünkü çok ciddi kurumların daha önce çok çok yüksek bedellere yaptırdıkları işleri biz çok daha kullanışlı haliyle daha mütevazi bütçeler ile daha profesyonelce yapıyoruz.. Profesyonelce diyorum çünkü birncisi bir butik ve özel tasarımlar yapan bir tasarımcının 30 yıldır bu işi yapıyor olsa bile bugüne kadar en fazla 2 kuruma hizmet vermiştir ve bunu da sadece tasarım olarak yapmıştır çünkü bunu üretmek için ikinci bir üretici firmaya ihtiyacı var... Oysa biz sadece bu alanda hizmet veriyoruz ve bugüne kadar 500 den fazla firmaya hizmet verdik ve üretimi nakış dahil kendi bünyemizde yapıyoruz.. İkincisi kurumsal bir şirkette uzun yıllar çalışmış olmanın tecrübesiyle Washa sahip olduğu tüm yaratıcı ve farklılıklara olan açıklığına rağmen ciddi bir inovasyona sahip ve kullanıcıların dilini çok iyi biliyor.. Yani tasarımcı ruhuyla "ben bunu böyle görmek istedim" deyip işin içinden çıkmıyor... Kullanıcı dostu, ihtiyaçlar doğrultusunda, kurumsal hizmetler sunuyor..
Kurumsal kimliğin ötesinde bu kurumsal modanın ekonomik cazibesi nedir? Şirketlere ne kazandırıyor?
Bir işletmenin gelişimi ve büyümesi kendisini yenilemekten geçer. Bu bir anlamda kendi gücüne duyduğunu güveni temsil eder.
Yıllarca annelerimizin babalarımızın dönemlerinde aktif olan; emir komuta zincir dönemi çoktan tarihte kaldı. Bence her işletme artık, o eski kotacı ve klasik imajını geride bırakıp, kendini geliştirip olgunlaştırmalı. Çalıştırdığımız elemanlara da en az müşterilerimiz kadar değer vermemiz gereken bir dönemdeyiz. Çünkü ortda da bir başarı varsa bizim seçtiğimiz elemanlarında desteğiyle bu başarıya ulaşıyoruz. Burda aktif olarak bir eleman yanlış bir şey yapıyor ve beğenmiyorsak bu aynı zaman da bizim yanlış olduğumuzu işaret ediyor. Demek ki doğru seçimleri yapamıyoruz ve gelişime ihtiyacımız var...
Bu anlamda önce elemanına, sonra işletmesine yatırım yapan bir işletme doğru yolu izlemeyi başarırsa, doğal olarak bu işinde tüm cazibesinden yararlanacak ve bizim sunduğumuz ambalaj ile kuır, değil mi?şkusuz daha profesyonel algılanacaktır..Şirketlere bir nevi ambalaj sunuyoruz biz.. Sattıkları ürün, verdikleri hizmet aynı ama çalışanlarının görnüşlerini değiştiriyoruz, bir anlamda..
Bunu biraz da şöyle düşünmek lazım: Piyasa da satışa sunulan, super market raflarında sırasıyla dizilmiş aynı amaca yönelik ama ayrı fiyat aralıklarına sahip çeşitli ürün görmemiz mümkün.. Hepsinin amacı aynı ama fiyatları farklı değil mi? Fiyat kriterini burda belirleyen nasıl, ürünün ambajı ise bizde aynen bunu yapıyoruz esasen.. Çalışanların özel hayatlarını değil, çalıştıkları kurumun ruhunu temsil eden doğru, şık ve fonksiyonel tasarımlarla, tüm işletmelerehizmet verdikleri alanda ki kurumsal imajlarının zenginleşmesine katkıda bulunuyoruz.. Daha doğru ve çizgisi yüksek ambalaj da değerlerini dolayısı ile kimliğine kuşkusuz katkıda bulunacaktır, değil mi?
Perakende sektöründeki markalaşma ve kurumsal kimlik çalışmalarını nasıl görüyorsunuz?
Bir işletmenin markalaşmasında, imajının doğru konumlandırılması öncelik olmalıdır..
Bence: Piyasaya sunulan bir ürünün asıl amacından farklı olarak, ürünün hedef kitlesinin analizinin çok iyi yapılması ve bu hedef kitleye verilecek mesajların detaylı hazırlanması gerekir.
Tüm bunları yapabilmek için satılan ürün her ne ise; onu canlı tutulabilmek, kullanıcıların takip edebilmesini sağlamak ve ürünün alıcıları ile sosyalleşmesini sağlayıp, sadık bir müşteri kitlesi oluşturmaya ihtiyacımız var, demek ki...
Pekii! Tüm bunları sizce çok iyi iş yapan bir cafeye yada restaurant yada pc satan bir teknoloji marketi sahibi tek başına yapabilir mi?
Saydığım tüm bu sektördeki işletme sahiplerinin çok iyi kahve, çok iyi yemek yada çok iyi pc satışı yapmaya dair yetenekleri olabilir.. Kendi alanlarında eğitimleri her ne olursa olsun çok da başarılı olmuş olabilirler..
Ama eğer gün gelip bu işletmeler marka olmaya karar verirlerse; bu başarı grafiklerinin yarattığı egolarını bir kenara bırakıp mutlaka kendilerini uzman birilerine teslim etmeleri gerekir.
Çünkü; markalaşma sürecinde, müşterileri tarafından algılama yönetimindeki izlenecek yolun haritasının çıkartılması çok başka bir iş ve yaptığımız işten oldukça bağımsız..
Oysa bizim perakende sektörümüzde şöyle bir algı var: Ben bu kadar yıldır bu işi yapıyorum, şu kadar başarılı oldum, bu kadar para kazandım, bunu mu bilmeyeceğim...
Bende burdan sizin aracılığınızla şöyle bir yanıt vermek istiyorum:
Bende yıllardır kendi evimde çorba kaynatıp, çeşitli restaurantlarda yemek yiyorum ama beş yıldızlı bir otelde şef aşçı olarak bir hizmet veren bir uzman kadar doğru tercihleri ve yemekleri yapabilir miyim?
Her işi uzmanına delege eden, hizmet sunan, doğru tercihleri yapan ve bu alananda belirli bir oranda bütçe ayıran her firma gün gelir ...İşletmeler şirketi yönetme yeterince meşgul zaten. Uzman birileri ayaklarına kadar gelmişken tek ihtiyaçları olan şey markalaşma sürecinde kurumsal kimlik çalışmaların önemine inanmaları ve güvenmeleri..
Müşterileriniz hangi sektörden?
1. sınıf diye adlandırdığımız restaurant, ve cafelerin neredeyse tümüyle gerek dönemsel olarak, gerek sürekli çalışmalarımız devam ediyor. Bunların içinden isim vermem gerkirse Cafe Crown, SushiCo, Gomongo, godiva ve Lovells Çikolata var. Kurumsal şirketler ve hizmet sektöründen mey içki, yıldız holding, anadolu grubu, kosifler holding, inoksan gibi toplamda yaklaşık bugüne kadar 500 firmaya hizmet verdik ve vermeye devam ediyoruz. Bunun dışında teknoloji marketlerinden bir dönem Vatan Bilgisayar'a dayanıklı tüketim aletlerinden Klima Plus'a halen hizmet veriyoruz.
Sektörlere özel renk tercihleriniz var mı?
Frmalara Renk Seçimlerini yaparken genelde şunları baz alıyoruz..
KIRMIZI : Bu renk canlılık ve dinamizmle ilgili bir renktir. Mutluluğu temsil eder. Kırmızı renk, fiziksel olarak; ataklığı, canlılığı ve duygusal bağlamda; bir işi sonuna kadar götüren azmi ve kararlılığı gösterir.
İştah açar. Ve tetikleyici renktir O yüzden dünyadaki gıda firmalarının ve fasfoot'ta genellikle logosunda kırmızıyı kullanır. Kırmızı tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır. O yüzden müşteri hizmetleri departmanlarında veya satış sonrası problemlerinin çöüzmleneceği birimlerce tercih edilmemesi gerekir.
MAVİ ve Tonları Laciver: Bu renk gökyüzünün ve geniş ufukların, denizin simgesidir. Sınırsızlığı ve uzak bakışlılığı simgeler . O yüzden genellikle bankalar ve daha kurumsal firmaların tercih ettiği renktir.Kozmik renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgeler. O yüzden dünyadaki firmaların yarıdan fazlası logolarında laciverdi kullanır. Lacivert giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı hissederler. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır. Hostest veya tüm memurlar genellikle bu rengi tercih eder. Bizim ülkemizde de örneklerini görmek mümkün. Örneğin YKB'den Turkcell'e tüm firmaların logosu bu yüzden lacivert veya tonudur.
BEYAZ: Temizliği ve saflığı temsil eder. İstikrarı, devamlılığı simgeler. Politikacılar beyazı pek severler, çünkü temiz, dürüst izlenimi vermek isterler... Ama bizim ülkemizde özellikle restaurant ve işletmeler beyazı hiç sevmiyorlar.. Hata gösterdiği ve çabuk kirlendiği için pek de tercih sebebi olmuyor.. Oysa ne kötü değil mi? Neyi gizlemeye çalışıyoruz. Sizce de giysi de kiri saklayan işletme mutfak da neyi gizliyor acaba hissiyatı vermiyor mu? Oysa ki; tüm çalışanlar bemyaz tertemiz giyinse ve işte ben bu kadar açığım dese ne kadar şeffaf olacak herşey..
SİYAH : Duygusallığı ve hüznü simgeler. Aynı oranda gücü ve tutkuyu temsil eder. Bizde ve batıda siyah matemi temsil ederken, Japonya'da siyahın mutluluk olduğunu duymuş muydunuz?. Siyah fonda kullanılırsa karamsarlığı çağrıştırır. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan odaları tercih ederdi. Birde asil ve çok uyumlu renktir siyah.. Aslında pek çok kişi tercih etmese de kahverengiyle bile oldukça uyumlu kullanılabilecek kadar geniş bir yelpazesi vardır. Ayrıca içine çeker tüm hataları.. O yüzden çok tercih ediliyor..
Hatta yaptığımız giysilerin %80'ni siyah diyebilirim..
Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu Pazar büyüyecek mi?
Elbette ki bu pazar daha çok çok büyüyecek ve gün gelecek hayatta kalmak isteyen en ufak işletme bile bütçesine göre bir tercihte bulunmak durumunda kalacak...
Şu an çok çetrefilli, çok konuşmamız gerektiği bir dönemdeyiz.
Bazen ne yaptığımızı anlatmaktan ve işin önemini, hassaiyetini vurgulamaktan asıl amacımızı unuttuğumuz oluyor..
Çok rasyonel ama aynı oranda ileriye yönelik hayalleri olan bir pusulam var.. Önümdeki yol haritası net.
şunu demek istiyorum: önümdeki arazinin neye benzediğini bilmiyorum ama ordan geçmek için gerekli olanın ne olduğunu çok iyi biliyorum.. Şuan ki tabloya baktığımda pek çok şey bugün alacağım kararlara bağlı ama içimdeki pusulanın her zaman bana doğru yolu göstereceğine ve birgün sadece siz gibi yolunun pekçoğunu kat etmiş firmalar tarafından değil, daha alt segmentlerinde yer aldığı bir firma olmayı planlıyorum.. Bugün yaptığımız ürünlerin bir gömlek veya pantolon olmadığını aynı zaman da bu ürünlerin kullanan firmanın sahip olduğu kimlik kartı olduğunu anlatmak bizi çok fazla devinime sokabiliyor. Ama emsalleri yurtdışında görüldüğü gibi gerekli özen belki bugün değil ama gelecekte tüm kullanıcılar tarafından gösterilecektir. Bizim yol almak istediğimiz hedef budur ve bu durumu sektöre yaygınlaştırmak gelecek planlarımız içinde..
Dünyayı nasıl görmek istiyorsak öyle yapmak lazım.. Ve sektör bu anlamda daha yolun çok başında ki yeni doğmuş bir bebek...
[caption id="attachment_150" align="aligncenter" width="570" caption="selda eruzun"] [/caption]
Moda
Catalogo | Spaguetti
Fotografía en Estudio
Fotografía | Dirección de Arte | Producción | Retoque Digital | Diseño | Catálogo
O Circuito de Moda Fora do Eixo lança seu primeiro editorial na área. Trazendo o conceito da moda do cotidiano, o Fora do Eixo Pernambuco, em Recife/PE, realiza seu primeiro ensaio com as roupas do Brechó Fora do Eixo e das camisas de bandas que circulam na Rede. Por uma moda coletiva, plural, democrática e livre.
11/01/12
(CC BY-SA) Fora do Eixo
Desfile de modas realizado en Enjoy
Agencia MissModel
Productor Jorge Luis Uribe
Productora de Modas Daniella Carter
Fotografo Camilo Melus
Diseñadora Veronica Vall
حياكم الله في
MoDa Lines
في صالة سالم العلي - قرطبه
من 9 \ 8 \ 2010
الي 9 \ 9 \ 2010
للطلب والاستفسار الرجاء الاتصال على 66233390
او عن طريق الايميل
fushia2010@hotmail.com
Moda
Publicidad | Ana Behabik
Fotografía en Estudio
Fotografía | Dirección de Arte | Producción | Retoque Digital