su gibi akıp geçer zaman - yörük/safranbolu/karabük

Gezmek benim için bir görgü; hatta bir kültürdür. Gezi sözcüğünün kökü gez- kökünden gelir ve benim gibi gezginler her fırsatta yeni yerleri keşfetmeyi pek sever.

Yıllardan beri hayalim buydu. Elimde bir fotoğraf makinesi ki kaliteli olmasına asla gerek yok. Sadece görevini yerine getirsin ve benim için en özel kareyi dondursun.

Düşündüm de fotoğraf bence en enfes teknoloji üretimi.

Neden mi?

Sizin fark ettiğiniz güzel bir an var ve o anı dondurabiliyorsunuz. O anı ya da yukarıdaki artist gibi birinin tatlı bakışını asla bir daha yakalayamazsınız.

Çünkü "O An" bir defa yaşandı ve bir daha aynı pozu vermek, aynı gülüşü, tebessümü, nazarı yakalamak öyle hayal edildiği gibi pek kolay değil.

Safranbolu'dan Kastamonu tarafına giderken yolun solunda geçmişten gelen bir Yörük köyü var.

Belki de 450 yıldır köy ve köy halkı burada yerleşik. Yerleşikliği de hayat tarzlarından, evlerinden, mekanlarından belli.

Tarihi çamaşırhaneyi gezip de inerken rast geldim bu yakışıklıya.

Seni artist yapayım mı dediğimde bana güldü böyle.

Sonra güneşi arkama aldım ve poz ver bakalım dedim.

Arkadaşları da onun gibi afacandı ve güldürdüler.

Dişleri de poza girdi ve güzel bir kare yine bize bir hediye oldu.

Ben memnunum gezmekten ve evlad-ı insanı fotoğraflamaktan.

Ya siz?

 

Model: İbrahim ÇAĞLAR

Mekan: Yörük Köyü Çamaşırhane Yokuşu

Faaliyet: Fotoğraf Gezisi

Done