Cem Arslan Photography
gezgin 4x4'ü - hisarbey/sarıkaya/yozgat
Geçen yıl bizim Pire ile dedemleri almaya gittik. Benim araba o zamanki Clio ve 5 kişiyi kolay kolay götürmez uzun yola. Yükü çoksa zaten mümkün değil gitmez. (Neyse yorum yapmadan yazamıyorum sanırım.)
Gittik dedemleri almaya. Gittik de ağzımız açık kaldı. Ebemle dedem evde ne var ne yok indirmişler yola. Göç zamanı dedik ya.
Her şey gitsin, nasıl olsa araba var diyorlar. Ben onların otobüsle bahar zamanı göçlerini de bilirim. 2 valizi zor götürürlerdi o zaman.
Neyse...
Ben gerilmeye başladım, bizim Pire'nin umrunda değil. Elinde bir kamera bizi çekiyor. Kapat dedim serseri diye.
Halı, çaydanlık, kışlık mont, kalın kadife ceket, erzak...
Saysam yer kalmaz burda.
Benim köyün güzel öğrencilerine götüreceğim bir sürü kitap kaldı geride. Köye gidense çaydanlık, halı oldu. :(
Dedim bu sene adam gibi bir araba bulayım. Dedemle ebem ne istiyorsa götürsünler. Gittim yine almaya onları, anam sahne yine aynı. Neyse ki tedbirliyiz ve yüklendik bu arabaya. elimle tek tek yerleştirdim. Bu yıl 10 kutu kitabı da götürdüm ama.
Yayla için de vazgeçilmezim oldu. Arazide çok iyi ve kıvrak. Her yere girip çıkıyor; dağa taşa tırmanıyor. Yaylanın zor yollarında bana mısın demedi valla.
Araba sahibi Yunus Kaya abime de teşekkür ederim flickr nezdinde.
:)
Sağol Abi...
gezgin 4x4'ü - hisarbey/sarıkaya/yozgat
Geçen yıl bizim Pire ile dedemleri almaya gittik. Benim araba o zamanki Clio ve 5 kişiyi kolay kolay götürmez uzun yola. Yükü çoksa zaten mümkün değil gitmez. (Neyse yorum yapmadan yazamıyorum sanırım.)
Gittik dedemleri almaya. Gittik de ağzımız açık kaldı. Ebemle dedem evde ne var ne yok indirmişler yola. Göç zamanı dedik ya.
Her şey gitsin, nasıl olsa araba var diyorlar. Ben onların otobüsle bahar zamanı göçlerini de bilirim. 2 valizi zor götürürlerdi o zaman.
Neyse...
Ben gerilmeye başladım, bizim Pire'nin umrunda değil. Elinde bir kamera bizi çekiyor. Kapat dedim serseri diye.
Halı, çaydanlık, kışlık mont, kalın kadife ceket, erzak...
Saysam yer kalmaz burda.
Benim köyün güzel öğrencilerine götüreceğim bir sürü kitap kaldı geride. Köye gidense çaydanlık, halı oldu. :(
Dedim bu sene adam gibi bir araba bulayım. Dedemle ebem ne istiyorsa götürsünler. Gittim yine almaya onları, anam sahne yine aynı. Neyse ki tedbirliyiz ve yüklendik bu arabaya. elimle tek tek yerleştirdim. Bu yıl 10 kutu kitabı da götürdüm ama.
Yayla için de vazgeçilmezim oldu. Arazide çok iyi ve kıvrak. Her yere girip çıkıyor; dağa taşa tırmanıyor. Yaylanın zor yollarında bana mısın demedi valla.
Araba sahibi Yunus Kaya abime de teşekkür ederim flickr nezdinde.
:)
Sağol Abi...