Ö m e r
3. Avlu, Enderun Avlusu
3. Avlu
Enderun Avlusu
The Third Courtyard
Enderun Courtyard
3. Avlu olan Enderun Avlusu Saray’ın içidir.
Özel ve mahrem bir avludur.
Osmanlı padişahının doğrudan izni
olmadan bu avluya girilemiyordu.
Enderun’a işi olmayanlar giremezdi, giriş yasaktı.
Arz Odası, Enderun Avlusu içinde olup, avlunun
görülmesini engeller. 2. Avludan bakılsa bile,
Enderun Avlusu'nda ancak Arz Odası ve odanın
bir kısmı görülebilir. 2. Avludaki Babüs Saade’den
padişahtan izinsiz girilemiyordu.
Enderun Avlusu'nda ve çevresinde Enderun Ağalar Camii,
Mukaddes Emanetler Dairesi, Enderun Saray Okulu koğuşları,
3. Ahmed Kütüphanesi, Arz Odası ve Fatih Köşkü yer alır.
Enderun Avlusu’nda yer alan odaların gerçek hüviyeti
nedir, avludaki insanlar zamanında neler yapıyordu,
nasıl yaşıyorlardı, bunları önceden öğrenmek faydalı olabilir.
Böylece Saray’ı, Saray’daki hayatı ve Osmanlı Devleti’ni
daha iyi tanımak mümkün olabilir. Enderun Avlusu’nun
daha iyi anlaşılabilmesi için Enderun Mektebi’ni tanımak gerekiyor.
Enderun Mektebi
Enderun Okulu
Enderun School
The Ottoman Palace School
Enderun
3. Avluda yer alan Enderun, Saray'da eğitim verilen
bir okuldu. Bu okuldan mezun olan bilgili, vasıflı
ve kabiliyetli insanlar Osmanlı Devleti idari kadrolarında
yer alırdı. Enderun Okulu bir ilim, irfan, fazilet, edeb,
ahlak, kültür ve sanat mektebiydi. Enderun,
Osmanlı Devleti’nde farklı coğrafyalarda, farklı
din, dil, ırk ve kültürden insan topluluklarını adaletle
idare edebilecek sağlam, nitelikli, donanımlı, yetenekli,
dürüst ve sadık idarecilerin çekirdekten yetiştirildiği
özel bir eğitim kurumuydu. Şehzadelerin bu müessesedeki
öğrenciler ile birlikte aldığı eğitimler vardır.
Dinine, diline, ırkına bakılmaksızın insanların kucaklandığı,
devşirildiği, insanlara hizmet eden insanların yetiştirildiği
bir ortamdı.
Enderun’daki eğitimin kademeleri vardı. Her gelen
Enderun’u bitiremezdi. Enderun’dan mezun olamayanlar
askeri birlikler içinde yer alırlardı. Enderun Mektebi’nden
mezun olmak için 7 aşamayı bitirmek gerekiyordu.
Büyük Oda ve Küçük Oda, Doğancı, Seferli,
Kilerli, Hazine ve Has Oda Koğuşları
eğitim görülen ve yaşanılan yerlerdi.
Büyük Oda Koğuşu Babüs Saade’nin sağ yanındadır.
Küçük Oda Koğuşu Babüs Saade’nin sol yanındadır.
Bu iki koğuştaki öğrenciler verilen dersleri görür
ve spor yaparlardı.
Enderun talebeleri içinde şahin ve doğan gibi
kuşlar ile ilgilenen doğancılar yer alıyordu.
Bir dönem var olan Enderun’daki Doğancı
teşkilatının faaliyetine daha sonra son verildi.
Seferli Koğuşu Enderun Avlusu’nun sağında,
İstanbul Boğazı’na yakın olan tarafta ve Hazine Dairesi’nin
yanındadır. Çamaşırların temizliği ve düzeni ile ilgilenen
talebelerin faaliyeti daha sonra değişiyor, bu koğuştaki
öğrenciler sanat ve zanaat ile, meslek ile ilgili faaliyetleri
yapıyordu. Pehlivan, berber ve hanendelerin yetiştiği
bu bölümde dilsiz ve cüceler de eğitiliyordu.
Osmanlı sarayında engelli insanlar,
cüceler ve dilsizler istihdam ediliyordu.
Dilsizlerin hizmeti devlet işlerindeki
gizliliğin sağlanması için önemli idi.
Padişaha yemek sunulması hizmeti ile ilgili olan
Kilerli Koğuşu, Hazine Koğuşu ile Fatih Köşkü
arasındadır. Binalar arasında yer alan, sağdaki
4. Avluya geçişin sağındadır. Hizmet ve sorumluluk
alanı 3. Avludaki Enderun Hazinesi olan
Hazine Koğuşu, Hırka-i Saadet Dairesi’nin yanındaki
Silahdar Hazinesi'nin sağında, 3. Ahmed Kütüphanesi'nin
karşısında ve soldaki 4. Avluya geçişin sağındadır.
Has Oda Koğuşu Enderun Avlusu’nun solunda
ve Hırka-i Saadet Dairesi’nin yanındadır.
Enderunlular idari alanda dersler alırdı.
Türkçe, Arapça, Farsça, matematik, fen, tarih,
coğrafya, tıp, astronomi, edebiyat, hukuk
gibi alanlarda öğrenim görür
ve dini eğitim alırlardı.
Burada çocukların ve gençlerin kabiliyetleri tespit ediliyor,
kabiliyetlerin gelişimi için ortam hazırlanıyordu.
Tek yönlü değil, çok yönlü eğitim veriliyordu. Geniş bir alanda
eğitimler veriliyordu. Dersler uygulamalı olarak gösteriliyordu.
Öğrencilerin bedenlerinin ve ruhlarının gelişimine önem
veriliyordu. Ayrıca burada sanat ve meslek eğitimi veriliyordu.
Talebelerin el becerilerinin gelişmesine zemin hazırlanıyordu.
Kabiliyetlerine göre hüsn-ü hat, cilt sanatı, tezhib, minyatür,
mimari, musiki gibi güzel sanatlarda eğitim alabilmeleri
mümkündü. Alanında uzman, üst seviye hocalar
Enderun’da dersler veriyordu. Güzel sanatlar
Enderunluların ince ruhlu yetişmeleri için önemlidir.
Enderun’da öğrenciler hizmetlerine göre maaş alırlardı.
Kendilerine yemek ve kıyafetleri verilirdi. Hastalandıklarında
tedavileri Saray’da yapılırdı. Yaşam ihtiyaçları Saray’da,
kendi bölümlerinde ve yakınında karşılanırdı.
Cami, kütüphane, hastahane, çeşme ve hamam ile
birlikte Enderun Mektebi bir külliye halini almıştı.
Enderun’da disipline, temizliğe, tertip ve düzene
önem veriliyordu. Talebelerin adab-ı muaşeret
kurallarına uymaları önemli idi. Enderun öğrencilerine
Enderun Avlusu’nda ve koğuşlarda nasıl davranmaları
gerektiği önemle tembihlendiği gibi, Saray dışında iken
neleri yapmamaları gerektiği konusu da ehemmiyetle
tembihlenirdi. Şehirde borç ile alışveriş yapmamaları,
saygısız davranışlar içinde bulunmamaları konusunda
sıkı uyarılar alırlardı. Halk hal ve hareketlerine, tavır
ve davranışlarına bakarak Enderunluları tanırdı.
Ciddi bir eğitimden geçen ve sıkı disipline uyan, hareketleri
ölçülü olan çocuklar çeşitli zorluklara karşı hazırlıklı idi.
Burada azimli, sağlam, saygılı ve mütevazı insanlar
yetişiyorlardı. Sınıfları geçebilme yaşa göre değil,
başarıya ve liyakata göre idi. Almış olduğu eğitimler
ve geçirdiği çok sayıda testler sonrasında
mezun olanlar üst seviyede başarı gösterenlerdi.
Enderun mezunlarının sonradan sadrazam olabilmesi mümkündü.
Enderun ve çevresinde öğrencilerin, özellikle
Has Odalı öğrencilerin yönetimle ilgili uygulamaları
yerinde görebilecekleri bir ortam mevcuttu. İdarecilik
görevleri öncesinde staj yapma imkanına sahiptiler.
Padişahın yakınında bulunabiliyorlardı. Divan-ı Hümayun
üyeleri Saray’da ve yakınlarında görev yapıyorlardı.
Osmanlı sarayına gelen ve Enderun’u bitirmiş gençlerin
kazanımları çok yüksek olmuştur. Onlara zekaları,
yetenekleri, çalışkanlıkları, gayretleri, fedakarlıkları, sabır
ve sebatları ölçüsünde ilerleme fırsatı verilmiştir. Sadık,
dürüst, iyi ahlaklı yetişmeleri sağlanmıştır. Hizmet etme
düşüncesine sahip olan, sorumluluk sahibi insanlar olarak
idarecilik yapmalarının önü açılmıştır.
Enderun’u bitirenler güzel konuşan, güzel giyinen,
estetik zevkleri gelişmiş, kibar ve namuslu insanlardır.
Enderun’da yetişenler Osmanlı Devleti yönetiminde
hizmet eden seçkin idareciler ve kıymetli komutanlar oldular. Sadrazamlar, vezirler, kaptan paşalar, beylerbeyleri,
sancak beyleri, devlet yönetiminde yer alan idareciler,
alimler, şairler, mimarlar, hattatlar, nakkaşlar, askerler,
çok sayıda nitelikli insan Enderun’da yetişti.
Tüm isimleri tek tek yazabilmek mümkün değildir.
Osmanlı Devleti’nde konumuna göre hizmet vermiş
çok sayıda insanın hayatının ilk bölümlerine
bakılırsa Enderun’da eğitim gördüğü görülebilir.
Enderunluların halis niyetleri ve hizmetleri önemlidir.
Çok sayıda Enderun mezunu Harem’den azad edilen cariyeler
ile evlendiriliyordu. Padişahı yakını olarak gören
Enderunlular ve Harem’deki kızlar padişaha itaat ediyorlardı.
Kendi rızaları ve istekleri ile evlenen Enderunluların
ve Harem Kız Mektebi’nde yetişen hanımların padişaha
olan bağlılıkları devam ediyordu. Enderun’da öğrencilik
yapanlar ve Enderun Okulu mezunları Osmanlı Devleti’nde
sadakatle hizmet ediyorlardı. Devlette üst seviyede idarecilik
yapanların hanımlarının ileri düzeyde eğitim almış olması
Osmanlı’da istenen bir konudur.
Saray’da Matbah-ı Amire’de bulaşıkçılık yapan bir kişinin,
berberlik mesleği olan bir kişinin Enderun’da yetişip
sadrazam olabilmesi mümkündü. Osmanlı’da ırka, soya
ve zenginliğe değil, gayret ve yeteneğe bakılırdı.
Enderun talebeleri çoğunlukla ağa çocukları
veya paşa çocukları değillerdi. Öğrencinin ağa çocuğu
veya paşa çocuğu olmasına değil, liyakatine bakılıyordu.
Fakir bir ailenin oğlunun Enderun’da yetişmesi,
zaman içinde Devlet’in yönetim kademelerinde idarecilik
görevlerinden birini yapması mümkündü. İşini iyi yaptığı
görüldükten sonra zamanı gelince sadrazam olabilmesi
de mümkündü. Aristokrasinin olmadığı, statü farkının olmadığı,
sınıf farkının olmadığı açıktır.
3. Avludaki Enderun Mektebi öğrencileri,
kendilerine verilen sorumlulukları yerine getiriyor,
padişaha hizmet de ediyorlardı. Enderun öğrencileri
kademe kademe yöneticiliğe hazırlanıyordu.
Bir aşamayı geçen öğrenciye başka bir
sorumluluk, diğer bir vazife veriliyordu.
Sabredenler yetişiyordu,
pişiyordu, tecrübe kazanıyordu.
Bu hizmetleri yapmayan öğrenciler
ileride sadrazam olamıyordu.
İleride idarecilik yapabilecek kişilerin
yetişmesi hedefleniyordu.
Böyle biri burnu büyük, kibirli
ve toplumdan kopuk idareci olmamalıdır.
İşin başına geçince sadakatle koşturabilmesi için,
sadrazam olabilecek çocuğa bu işler yaptırılıyordu.
Osmanlı Devleti eğitim alanında çağına uygun
veya çağının ilerisinde eğitim müesseseleri kurdu.
Dünyada o zamanda nerede böyle bir üstün zekalılar
ve dahiler okulu, böyle bir kamu yönetim okulu vardı!
Öğrencilerin zeka ve yeteneklerinin ölçülmesinde
kullanılan yöntem ve testler o zamanlar nerede kullanılıyordu!
Amerika’da Enderun Mektebi hakkında yüzlerce araştırma yapılmıştır.
Saray’ın içinde, Enderun’da okuyan, Enderun’da yetişen ve çeşitli işlerde vazifelendirilen gençlere iç oğlan denilir. İç oğlan ifadesinde yanlış anlaşılmayı gerektiren bir durum yoktur. Enderun Saray’ın içidir, oğlan evlenmemiş erkek çocuk veya gençtir. İç oğlan seçimi, istidamı ve eğitimi Saray içindeki sistemlerden bir sistemdir.
Padişah da, Enderun halkı da edebi ve güzel ahlakı
bilirlerdi. Enderunlular kaba ve çirkin konuşmalardan
ve davranışlardan uzak dururlardı. Eğitimleri boyunca
iç oğlanların hareketleri sürekli gözlemleniyordu.
Enderun’da ak ağalar talebelerin kurallara uygun hareket
etmelerini denetlerdi. Enderun öğrencilerinin eğitimlerini
bitirmeden evlenmeleri yasaktı, maceralara kapılmayacak
kadar ciddi bir disiplin altında Saray içinde yaşıyorlardı.
Sır tutmayı bilen, yalandan uzak, hain olmaktan uzak personel
Saray’da Enderun’da çalışabilirdi. Enderunlular içinde
hafızlar vardı. Mukaddes emanetlerin bulunduğu
Has Oda’da vazifeleri olan Enderunlular, Has Odalılar vardı.
Padişahlar kendine ait sarayda yaşamıyordu,
zevk ve sefa düşkünlüğü içinde yaşamıyordu.
Saray’da bir tarafta Enderun Okulu, diğer tarafta
Harem Dairesi’nde kız okulu, Duhteran-ı Hümayun
vardı. Padişah ve Enderun'daki öğrenciler
kızların bulunduğu ve ders gördüğü
ortamları görmüyordu. Padişahın yakınında
idareciliğin nasıl olduğunu öğrenen
Enderun talebeleri vardı. Osmanlı sarayında
yönetim ve eğitimin birlikte ve yan yana bulunduğu
bir ortam vardı, padişah aynı zamanda bir öğretmendi.
3. Avlu, Enderun Avlusu
3. Avlu
Enderun Avlusu
The Third Courtyard
Enderun Courtyard
3. Avlu olan Enderun Avlusu Saray’ın içidir.
Özel ve mahrem bir avludur.
Osmanlı padişahının doğrudan izni
olmadan bu avluya girilemiyordu.
Enderun’a işi olmayanlar giremezdi, giriş yasaktı.
Arz Odası, Enderun Avlusu içinde olup, avlunun
görülmesini engeller. 2. Avludan bakılsa bile,
Enderun Avlusu'nda ancak Arz Odası ve odanın
bir kısmı görülebilir. 2. Avludaki Babüs Saade’den
padişahtan izinsiz girilemiyordu.
Enderun Avlusu'nda ve çevresinde Enderun Ağalar Camii,
Mukaddes Emanetler Dairesi, Enderun Saray Okulu koğuşları,
3. Ahmed Kütüphanesi, Arz Odası ve Fatih Köşkü yer alır.
Enderun Avlusu’nda yer alan odaların gerçek hüviyeti
nedir, avludaki insanlar zamanında neler yapıyordu,
nasıl yaşıyorlardı, bunları önceden öğrenmek faydalı olabilir.
Böylece Saray’ı, Saray’daki hayatı ve Osmanlı Devleti’ni
daha iyi tanımak mümkün olabilir. Enderun Avlusu’nun
daha iyi anlaşılabilmesi için Enderun Mektebi’ni tanımak gerekiyor.
Enderun Mektebi
Enderun Okulu
Enderun School
The Ottoman Palace School
Enderun
3. Avluda yer alan Enderun, Saray'da eğitim verilen
bir okuldu. Bu okuldan mezun olan bilgili, vasıflı
ve kabiliyetli insanlar Osmanlı Devleti idari kadrolarında
yer alırdı. Enderun Okulu bir ilim, irfan, fazilet, edeb,
ahlak, kültür ve sanat mektebiydi. Enderun,
Osmanlı Devleti’nde farklı coğrafyalarda, farklı
din, dil, ırk ve kültürden insan topluluklarını adaletle
idare edebilecek sağlam, nitelikli, donanımlı, yetenekli,
dürüst ve sadık idarecilerin çekirdekten yetiştirildiği
özel bir eğitim kurumuydu. Şehzadelerin bu müessesedeki
öğrenciler ile birlikte aldığı eğitimler vardır.
Dinine, diline, ırkına bakılmaksızın insanların kucaklandığı,
devşirildiği, insanlara hizmet eden insanların yetiştirildiği
bir ortamdı.
Enderun’daki eğitimin kademeleri vardı. Her gelen
Enderun’u bitiremezdi. Enderun’dan mezun olamayanlar
askeri birlikler içinde yer alırlardı. Enderun Mektebi’nden
mezun olmak için 7 aşamayı bitirmek gerekiyordu.
Büyük Oda ve Küçük Oda, Doğancı, Seferli,
Kilerli, Hazine ve Has Oda Koğuşları
eğitim görülen ve yaşanılan yerlerdi.
Büyük Oda Koğuşu Babüs Saade’nin sağ yanındadır.
Küçük Oda Koğuşu Babüs Saade’nin sol yanındadır.
Bu iki koğuştaki öğrenciler verilen dersleri görür
ve spor yaparlardı.
Enderun talebeleri içinde şahin ve doğan gibi
kuşlar ile ilgilenen doğancılar yer alıyordu.
Bir dönem var olan Enderun’daki Doğancı
teşkilatının faaliyetine daha sonra son verildi.
Seferli Koğuşu Enderun Avlusu’nun sağında,
İstanbul Boğazı’na yakın olan tarafta ve Hazine Dairesi’nin
yanındadır. Çamaşırların temizliği ve düzeni ile ilgilenen
talebelerin faaliyeti daha sonra değişiyor, bu koğuştaki
öğrenciler sanat ve zanaat ile, meslek ile ilgili faaliyetleri
yapıyordu. Pehlivan, berber ve hanendelerin yetiştiği
bu bölümde dilsiz ve cüceler de eğitiliyordu.
Osmanlı sarayında engelli insanlar,
cüceler ve dilsizler istihdam ediliyordu.
Dilsizlerin hizmeti devlet işlerindeki
gizliliğin sağlanması için önemli idi.
Padişaha yemek sunulması hizmeti ile ilgili olan
Kilerli Koğuşu, Hazine Koğuşu ile Fatih Köşkü
arasındadır. Binalar arasında yer alan, sağdaki
4. Avluya geçişin sağındadır. Hizmet ve sorumluluk
alanı 3. Avludaki Enderun Hazinesi olan
Hazine Koğuşu, Hırka-i Saadet Dairesi’nin yanındaki
Silahdar Hazinesi'nin sağında, 3. Ahmed Kütüphanesi'nin
karşısında ve soldaki 4. Avluya geçişin sağındadır.
Has Oda Koğuşu Enderun Avlusu’nun solunda
ve Hırka-i Saadet Dairesi’nin yanındadır.
Enderunlular idari alanda dersler alırdı.
Türkçe, Arapça, Farsça, matematik, fen, tarih,
coğrafya, tıp, astronomi, edebiyat, hukuk
gibi alanlarda öğrenim görür
ve dini eğitim alırlardı.
Burada çocukların ve gençlerin kabiliyetleri tespit ediliyor,
kabiliyetlerin gelişimi için ortam hazırlanıyordu.
Tek yönlü değil, çok yönlü eğitim veriliyordu. Geniş bir alanda
eğitimler veriliyordu. Dersler uygulamalı olarak gösteriliyordu.
Öğrencilerin bedenlerinin ve ruhlarının gelişimine önem
veriliyordu. Ayrıca burada sanat ve meslek eğitimi veriliyordu.
Talebelerin el becerilerinin gelişmesine zemin hazırlanıyordu.
Kabiliyetlerine göre hüsn-ü hat, cilt sanatı, tezhib, minyatür,
mimari, musiki gibi güzel sanatlarda eğitim alabilmeleri
mümkündü. Alanında uzman, üst seviye hocalar
Enderun’da dersler veriyordu. Güzel sanatlar
Enderunluların ince ruhlu yetişmeleri için önemlidir.
Enderun’da öğrenciler hizmetlerine göre maaş alırlardı.
Kendilerine yemek ve kıyafetleri verilirdi. Hastalandıklarında
tedavileri Saray’da yapılırdı. Yaşam ihtiyaçları Saray’da,
kendi bölümlerinde ve yakınında karşılanırdı.
Cami, kütüphane, hastahane, çeşme ve hamam ile
birlikte Enderun Mektebi bir külliye halini almıştı.
Enderun’da disipline, temizliğe, tertip ve düzene
önem veriliyordu. Talebelerin adab-ı muaşeret
kurallarına uymaları önemli idi. Enderun öğrencilerine
Enderun Avlusu’nda ve koğuşlarda nasıl davranmaları
gerektiği önemle tembihlendiği gibi, Saray dışında iken
neleri yapmamaları gerektiği konusu da ehemmiyetle
tembihlenirdi. Şehirde borç ile alışveriş yapmamaları,
saygısız davranışlar içinde bulunmamaları konusunda
sıkı uyarılar alırlardı. Halk hal ve hareketlerine, tavır
ve davranışlarına bakarak Enderunluları tanırdı.
Ciddi bir eğitimden geçen ve sıkı disipline uyan, hareketleri
ölçülü olan çocuklar çeşitli zorluklara karşı hazırlıklı idi.
Burada azimli, sağlam, saygılı ve mütevazı insanlar
yetişiyorlardı. Sınıfları geçebilme yaşa göre değil,
başarıya ve liyakata göre idi. Almış olduğu eğitimler
ve geçirdiği çok sayıda testler sonrasında
mezun olanlar üst seviyede başarı gösterenlerdi.
Enderun mezunlarının sonradan sadrazam olabilmesi mümkündü.
Enderun ve çevresinde öğrencilerin, özellikle
Has Odalı öğrencilerin yönetimle ilgili uygulamaları
yerinde görebilecekleri bir ortam mevcuttu. İdarecilik
görevleri öncesinde staj yapma imkanına sahiptiler.
Padişahın yakınında bulunabiliyorlardı. Divan-ı Hümayun
üyeleri Saray’da ve yakınlarında görev yapıyorlardı.
Osmanlı sarayına gelen ve Enderun’u bitirmiş gençlerin
kazanımları çok yüksek olmuştur. Onlara zekaları,
yetenekleri, çalışkanlıkları, gayretleri, fedakarlıkları, sabır
ve sebatları ölçüsünde ilerleme fırsatı verilmiştir. Sadık,
dürüst, iyi ahlaklı yetişmeleri sağlanmıştır. Hizmet etme
düşüncesine sahip olan, sorumluluk sahibi insanlar olarak
idarecilik yapmalarının önü açılmıştır.
Enderun’u bitirenler güzel konuşan, güzel giyinen,
estetik zevkleri gelişmiş, kibar ve namuslu insanlardır.
Enderun’da yetişenler Osmanlı Devleti yönetiminde
hizmet eden seçkin idareciler ve kıymetli komutanlar oldular. Sadrazamlar, vezirler, kaptan paşalar, beylerbeyleri,
sancak beyleri, devlet yönetiminde yer alan idareciler,
alimler, şairler, mimarlar, hattatlar, nakkaşlar, askerler,
çok sayıda nitelikli insan Enderun’da yetişti.
Tüm isimleri tek tek yazabilmek mümkün değildir.
Osmanlı Devleti’nde konumuna göre hizmet vermiş
çok sayıda insanın hayatının ilk bölümlerine
bakılırsa Enderun’da eğitim gördüğü görülebilir.
Enderunluların halis niyetleri ve hizmetleri önemlidir.
Çok sayıda Enderun mezunu Harem’den azad edilen cariyeler
ile evlendiriliyordu. Padişahı yakını olarak gören
Enderunlular ve Harem’deki kızlar padişaha itaat ediyorlardı.
Kendi rızaları ve istekleri ile evlenen Enderunluların
ve Harem Kız Mektebi’nde yetişen hanımların padişaha
olan bağlılıkları devam ediyordu. Enderun’da öğrencilik
yapanlar ve Enderun Okulu mezunları Osmanlı Devleti’nde
sadakatle hizmet ediyorlardı. Devlette üst seviyede idarecilik
yapanların hanımlarının ileri düzeyde eğitim almış olması
Osmanlı’da istenen bir konudur.
Saray’da Matbah-ı Amire’de bulaşıkçılık yapan bir kişinin,
berberlik mesleği olan bir kişinin Enderun’da yetişip
sadrazam olabilmesi mümkündü. Osmanlı’da ırka, soya
ve zenginliğe değil, gayret ve yeteneğe bakılırdı.
Enderun talebeleri çoğunlukla ağa çocukları
veya paşa çocukları değillerdi. Öğrencinin ağa çocuğu
veya paşa çocuğu olmasına değil, liyakatine bakılıyordu.
Fakir bir ailenin oğlunun Enderun’da yetişmesi,
zaman içinde Devlet’in yönetim kademelerinde idarecilik
görevlerinden birini yapması mümkündü. İşini iyi yaptığı
görüldükten sonra zamanı gelince sadrazam olabilmesi
de mümkündü. Aristokrasinin olmadığı, statü farkının olmadığı,
sınıf farkının olmadığı açıktır.
3. Avludaki Enderun Mektebi öğrencileri,
kendilerine verilen sorumlulukları yerine getiriyor,
padişaha hizmet de ediyorlardı. Enderun öğrencileri
kademe kademe yöneticiliğe hazırlanıyordu.
Bir aşamayı geçen öğrenciye başka bir
sorumluluk, diğer bir vazife veriliyordu.
Sabredenler yetişiyordu,
pişiyordu, tecrübe kazanıyordu.
Bu hizmetleri yapmayan öğrenciler
ileride sadrazam olamıyordu.
İleride idarecilik yapabilecek kişilerin
yetişmesi hedefleniyordu.
Böyle biri burnu büyük, kibirli
ve toplumdan kopuk idareci olmamalıdır.
İşin başına geçince sadakatle koşturabilmesi için,
sadrazam olabilecek çocuğa bu işler yaptırılıyordu.
Osmanlı Devleti eğitim alanında çağına uygun
veya çağının ilerisinde eğitim müesseseleri kurdu.
Dünyada o zamanda nerede böyle bir üstün zekalılar
ve dahiler okulu, böyle bir kamu yönetim okulu vardı!
Öğrencilerin zeka ve yeteneklerinin ölçülmesinde
kullanılan yöntem ve testler o zamanlar nerede kullanılıyordu!
Amerika’da Enderun Mektebi hakkında yüzlerce araştırma yapılmıştır.
Saray’ın içinde, Enderun’da okuyan, Enderun’da yetişen ve çeşitli işlerde vazifelendirilen gençlere iç oğlan denilir. İç oğlan ifadesinde yanlış anlaşılmayı gerektiren bir durum yoktur. Enderun Saray’ın içidir, oğlan evlenmemiş erkek çocuk veya gençtir. İç oğlan seçimi, istidamı ve eğitimi Saray içindeki sistemlerden bir sistemdir.
Padişah da, Enderun halkı da edebi ve güzel ahlakı
bilirlerdi. Enderunlular kaba ve çirkin konuşmalardan
ve davranışlardan uzak dururlardı. Eğitimleri boyunca
iç oğlanların hareketleri sürekli gözlemleniyordu.
Enderun’da ak ağalar talebelerin kurallara uygun hareket
etmelerini denetlerdi. Enderun öğrencilerinin eğitimlerini
bitirmeden evlenmeleri yasaktı, maceralara kapılmayacak
kadar ciddi bir disiplin altında Saray içinde yaşıyorlardı.
Sır tutmayı bilen, yalandan uzak, hain olmaktan uzak personel
Saray’da Enderun’da çalışabilirdi. Enderunlular içinde
hafızlar vardı. Mukaddes emanetlerin bulunduğu
Has Oda’da vazifeleri olan Enderunlular, Has Odalılar vardı.
Padişahlar kendine ait sarayda yaşamıyordu,
zevk ve sefa düşkünlüğü içinde yaşamıyordu.
Saray’da bir tarafta Enderun Okulu, diğer tarafta
Harem Dairesi’nde kız okulu, Duhteran-ı Hümayun
vardı. Padişah ve Enderun'daki öğrenciler
kızların bulunduğu ve ders gördüğü
ortamları görmüyordu. Padişahın yakınında
idareciliğin nasıl olduğunu öğrenen
Enderun talebeleri vardı. Osmanlı sarayında
yönetim ve eğitimin birlikte ve yan yana bulunduğu
bir ortam vardı, padişah aynı zamanda bir öğretmendi.