Back to photostream

Bingöl çobanları - Sarıkaya/Yozgat

Bingöl Çobanları

 

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum

Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum

Bekçileri gibiyiz ebenced buraların

Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların

 

Görmediği gün aynı pınardan doldurup testimizi

Kırlara açılırız çıngıraklarımızla

Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski yeni

Kuzular bize söyler yılların geçtiğini

Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek

Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek

Dolaştırıp dururuz aynı daussılayı

Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda

Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam

Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda

"Suna"mın başka köye gelin gittiği akşam

Gün biter, sürü yatar ve sararsan bir ayla

Çoban hicranlarını basar bağrına yayla

- Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al -

Diye hıçkırır kaval:

Bir çoban parçasısın, olmasan bile koyun

Daima eğeceksin başkalarına boyun

Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı

Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı

Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an

Mademki kara bahtın adını koydu çoban!

Nasıl yaşadığından, ne içip yediğinden

Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden

Anlattı uzun uzun.

Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun

Nadir duyabildiği taze bir heyecanla

Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla

Bingöl yaylalarının mavi dumanlarına

Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına

 

Şiir: Kemalettin KAMU

Mekan: Hisarbey Köyü

Modeller: Köy Çocukları

3,800 views
3 faves
20 comments
Uploaded on May 9, 2009
Taken on April 29, 2009